Hakkında sayısız şey söylenebilir, ki söylendi. Hakkında ciltlerce kitap yazılabilir, ki yazıldı. O yüzden, ve kaçınılmaz olarak, insanlık tarihine damga vurmuş, dolu dolu bir yaşam sürmüş her büyük kişiliğe dair birşeyler yazmak isteyen herkesin karşı karşıya kaldığı soruyla biz de muhatabız: Hangi yönünü anlatmalı? Neresinden tutmalı? Yanıtımın kişisel, ve biraz da duygusal olduğunu itiraf etmeliyim....
Bir teknoloji müzesindeyim, diyordum kendi kendime; hiçbir karanlık yanı yok bunun, belki biraz donuk, ama zararsız bir ölüler ülkesi. Müzeleri bilirsin, La Jaconde’un bugüne dek hiç kimseyi yuttuğu görülmemiştir. Watt’ın makinesiyse beni hiç yutmazdı; olsa olsa Ossiancı ve neo-gotik soyluları korkutabilir o. Umberto Eco, Foucault Sarkacı Anahtarı olmadan Filozofların Gül Bahçesi’ne girmeye çalışan kişi, ayakları...
Engels’in Marksizme katkılarının da, Marksizm karşıtlarının ona saldırı nedenlerinin de tamamını tek bir yazıda işlemek mümkün değil. Böyle bir çaba, olsa olsa bir “listeleme” niteliği taşır ve ister istemez önemli olana odaklanmayı ve derinleşmeyi engelleyecek bir yöntemle yazılmış olur. Oysa Engels’in Marksizme olan katkılarına yönelik saldırılar o henüz hayattayken başlıyor ve bu saldırılarda belirli bir...
Dünya tekrarlarla dolu. Ama tekrarlar geniş bir zaman aralığı içinde dönüp durduğu için ortada bir tekrar olduğu da öyle kolayca farkedilemiyor. Hatta araya o kadar çok zaman giriyor ki tekrarlayan bir durum ya da düşünce yeni zannedilebiliyor, yeni olarak sunulabiliyor. Zaten “yeni” olanın her halükârda alıcısı da bol. En az bir 10 yıl durumu idare...
II. Dünya Savaşı’nın üzerinden henüz çok geçmemişken, varoluşçuluğun aydınlar arasında güç kazandığı bir momentte Albert Camus Veba’daki anlatıcısına “Felaket insana yakışmaz, onun için felaket gerçekdışıdır, geçip gidecek kötü bir rüyadır, denir. Ancak her zaman da geçip gitmez, kötü rüyalar arasında insanlar geçip gider ve önlemlerini almadığından başta hümanistler gider. Yurttaşlarımız da başkalarından daha az ya da...
Bu yüzyılda karşılaştığımız bir salgın hastalıkta bilimin daha etkili ve inandırıcı olmasını beklerdik. Zemin de uygundu aslında. Öncesinde aşı karşıtlığı, alternatif tıp gibi başlıklar üzerinden yükselmiş akıldışılık geri çekilmiş, sesi kesilmişti. Tüm dünya tıp dünyasının bulacağı aşıyı veya tedaviyi müjdelemesini bekliyordu. Bu kötülüğün başımıza tanrının buyruklarına yeterince uymadığımız için geldiğini iddia eden dinci gericilik önceki...
Kübalılar, akşamları dizi saatlerinde sokakların epey boşalmasına yol açacak kadar televizyon dizilerine düşkünler. Öyle ki, Eylül ayında popüler dizi “Rostro de los Días” (Günlerin Yüzü) 83’üncü bölümüyle final yapınca, Küba basını olayı “Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri ne yapacağız?” başlığıyla haberleştirdi. Ancak Ekim ayı, Kübalıların akşamları evlerinde geçirdikleri boş saatlerin nasıl doldurulacağı konusunu derhal yanıtladı:...
Umut bağlanan parlamentolar insanlığı vahşete sürükleyen siyasal iktidarları içinden çıkarmış, onlara dayanak olmuştu, denetlenmeliydi.  Hak ve özgürlüklerin güvencesi, toplumsal düzenin yansıtıcısı ve kullanım belgesi olan anayasa kanun ya da polis devletinin değil, hukuk devletinin esas belgesi olmalıydı. Toplumsal düzenin tüm organlarıyla, hukuk belgeleriyle, kararlarıyla, iş ve işlemleriyle, bireysel ve toplumsal yaşamıyla huzur, refah ve istikrar...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×