“Devletin çözülmesi, Türkiye kapitalizminin mevcut devlet aygıtını taşıyamaz halegelmesi demektir. Özgün iç ve dış dinamiklerin ürünü olan bu çözülme süreci, sı-nıflar arasındaki verili güç dengeleri hesaba katıldığında, geçici bir karakter taşı-maktadır. Sermaye sınıfı, kendi egemenlik aracı olan devleti daha farklı bir içerikleyeniden yapılandırmak için arayış içerisindedir.”   Bu değerlendirmenin üstünden on yılı aşkın süre geçti....
Türkiye kapitalizminin “muz cumhuriyeti” olmadığını; iç ve dış dinamikler arasında çift yönlü belirlenim ilişkisi olduğunu defalarca yazdık. Ancak 2015 yılını geride bırakmaya hazırlandığımız şu günlerde, işçi sınıfının bağımsız siyaseti Türkiye sınıflar mücadelesinde etkin bir konum elde edemediği durumda, ülkemizde nazar-ı itibara alınması gerekecek bir “iç” dinamikten bahsetmenin mümkün ol(a)mayacağı görülüyor. 13 yıldır çeşitli “dönüşüm” kurgularını...
2000’li yılların ikinci yarısı 1. Cumhuriyet’in tasfiyesine sahne oldu. Elbette bu süreç yalnızca uluslararası  sermayenin dışsal müdahaleleri ve hesaplarıyla gelişmedi. Cumhuriyet’in tasfiyesi emperyalist ihtiyaçlar, Türkiye sermaye sınıfının arayışları ile yaklaşık 40 yıldır iktidarın yolunu arayan bir siyasi geleneğin bu yolun “anahtarını” bulmasıyla mümkün oldu. AKP’nin omurgasını oluşturan Milli Görüş kökenli siyasetçiler ve yolu uzun süre...
TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ – MERKEZ KOMİTE   Gelenek okurlarına sunduğumuz bu TKP genelgesi seçimlerin hemen ertesinde hazırlandığı haliyle, örgütsel başlıkları ve pratik yakın dönem yol haritasını da içeriyordu. Bu bölümleri çıkartarak ve siyasal analiz başlıklarında yalnızca bağlantı eklemeleri yaparak genelgeyi yayımlıyoruz. 30 Mart seçimleri TKP açısından daha önce de az oy alarak benzerlerini yaşadığımız bir...
Kentlerin ve kent mekanlarının dönüşümü kapitalizmin birikim stratejilerinde ve kendi yapısal krizlerini ötelemede bugün hiç olmadığı kadar önemli bir yer tutuyor. Bu açıdan, kentlerin mekansal ve toplumsal dönüşümünü çözümlemek piyasa düzeninin günümüzde kazandığı özgül biçimleri anlamak açısından her zamankinden daha önemli hale geldi. Kent mekanı bugünün kapitalizminin genel işleyişini, olası yönelimlerini ve yarattığı toplum ve...
  ah büyük tarla, ah büyük deniz, ah büyük çalgı, bil! senin en son alacağın biçimin sabırlı yontucusuyuz *     Kente dair girişilecek tüm tarih yazımı denemeleri, doğal olarak, bir tanımlama çabasını da beraberinde getirecektir. Bu tanım, tarih boyunca kente atfedilen işlevler tarafından belirlendiği için sürekli değişmek durumunda. İnsanlık tarihinde kentsel yerleşimlerin doğuşundan günümüze...
Neden “kırılmalar yılı”? Geride bıraktığımız 2013 yılına ilişkin genel bir değerlendirme yapacaksak, şöyle başlamak yerinde olur: Çok istisnai durumlar dışında, tekil olarak herhangi bir yıl daha önce hiç olmayan süreçleri kendisi başlatmaz; ayrıca, belirli bir yılda ortaya çıkan gelişmeler de daha sonra olacakları her yönüyle peşinen belirleyecek bir mutlaklık taşımaz. Bu giriş cümlesinin meramı herhalde...
Anayasaların toplumsal-siyasal yaşamı tüm yönleriyle düzenleyen metinler olduğu biliniyor. Bu metinlerin mevcut düzenin meşruiyet dayanaklarının da en önemli parçası olduğu göz önüne alındığında, söz konusu metinlerin içeriğine ayrıntılarıyla hakim olma durumu sosyalistleri yakından ilgilendirmekte. Bu ilgi hiç kuşkusuz burjuva hukuksal çerçevenin sınırlı doğasına saplanıp kalmadan, onu aşacak girdilerle zenginleştirilmeli. Ancak AKP’nin mevcut hukuksal çerçeveyle ilişkisi...
    Üç anayasa ortasında büyüdün; Biri akasya Biri gül Biri zakkum.* Anayasalar gibi zor metinlerin değerlendirmesinde belki de en sık karşılaşılan sorun, bu metinlerin yazıldığı dönem ve tüm anayasa tarihi içerisinde oturduğu yerin çoğu zaman anlaşılamamasıdır. Bunların anlaşılabilmesini sağlayacak bir yöntemle değil de seçmeci bir bakış açısıyla konuya yaklaşıldığında, temelsiz tezlerin ortaya atılması da kolaylaşmış...
“Nasıl özel hayatta bir kişinin kendisi hakkında düşündükleri ve söyledikleri ile gerçekte nasıl biri olduğu arasında bir fark olduğunu görüyorsak, tarihteki mücadelelerde de partilerin söylemi ve kendilerini zannettikleri şey ile onların yapısı ve gerçek çıkarları arasındaki yani kendilerini nasıl yansıttıkları ile gerçeklikleri arasındaki farkı daha iyi görebilmeliyiz.” Karl Marx, Louis Bonapart’ın 18 Brumaire’i   AKP...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×