Haziran Direnişi’ni Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ayaklanması olarak görmek mümkün. Bu ölçekte bir ayaklanma kuşkusuz sürekli genişleyecek bir yazınsal alanı da ortaya çıkaracaktı. Özellikle Türkiye gibi on yıllar sonra bu çapta bir silkiniş ve uyanış yaşayan bir ülkenin bu tip deneyimlere özlemi düşünüldüğünde, Haziran’ın ne kadar büyük bir yazınsal gıda sunduğu daha net anlaşılacaktır. Direnişin...
Haziran direnişi, gençliğin Türkiye’de kitlesel bir kalkışmanın ve iktidara karşı mücadelenin en önemli ve en üretken unsurlarından biri olduğunu kanıtlamış ve üniversitelerin ve liselerin yeniden açıldığı bu günlerde hemen hemen herkes gözlerini gençlere dikmiş durumdayken, Türkiye Komünist Partisi Öğrenci Bürosu üyeleri Gelenek için bu konuyu gündemlerine alıp bir yuvarlak masa toplantısı gerçekleştirdi. Barış: Haziran direnişi...
Türkiye Komünist Partisi’nin Eylül ayında gerçekleşen 2013 Konferansı’nda tartışarak kabul ettiği metin     1. İkinci Cumhuriyet’in kurumsallaşıp istikrara kavuşamayacağı ortaya çıkmıştır. a) Sermaye sınıfının gereksinimleri, ABD emperyalizminin bölgesel planları ve Türkiye gericiliğinin özlemleri doğrultusunda gerçekleşen tarihsel dönüşüm, bu dönüşüme destek veren sınıfsal ve siyasal güçlerin beklentilerinin tersine, sermaye düzenini güvenli sulara taşıyamadı. Birinci Cumhuriyet’in...
Karar no: 1 Sosyalist seçenek güçlenecek, AKP yenilecek Türkiye tarihinin en görkemli halk hareketlerinden biri olan Haziran Direnişi, temel olarak AKP iktidarına karşı bir başkaldırı eylemidir. Emekçi halkımız AKP iktidarıyla hesaplaşma kararlılığını göstermiştir. TKP, bu kararlılığı güçlendirmek için bugüne kadar sürdürdüğü mücadelesini büyütecektir. AKP iktidarının siyasal açıdan bir bütünlük sergileyen işbirlikçi, gerici ve piyasacı çizgisinin karş?s?nda yurtsever ve ayd?nlanmac?...
Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi tarafından 19 Eylül 2013 tarihinde yapılan açıklama   1. Türkiye, AKP’nin ülkeye biçtiği İkinci Cumhuriyet Modeli’ni yırtıp atmıştır. Bu, ülkemizin iç dinamikleriyle birlikte bölge ve hatta dünya gerçeklerinin bir sonucudur. 2. Haziran Direnişi, bu açıdan hem bir sonuç hem de bir etken oldu. Direniş, farklı toplumsal kesimlerde son on yılda...
“bu eylemin öncelikle, başörtülü, muhafazakar, müslüman, islamcı ya da hangi tanımla adlandırırız bilmiyorum ama bizim başörtüsü yasağıyla ilgili destek verdiğimiz, birçoğumuzun çeşitli biçim ve yöntemlerle bağlantı kurduğumuz kadınlarla ilişkimizde bir soruna işaret ettiğini düşünüyorum. bu kadınlar taciz gibi temel bir konuda bize destek vermekten imtina ettiler (…) bu olayda üstelik başörtülü bir kadına yönelik saldırıyla...
Son zamanlarda BDP ile AKP arasında süregiden “aşama” tartışması önemli elbette. Kürt siyasi hareketine göre çözüm sürecinin birinci aşaması tamamlandı, yani çatışmasızlık durumu sağlandı. Şimdi sıra demokratik reformlarda. Lakin mevsimlerden Haziran… Haziran etkisi geçici olmadığından olsa gerek, Erdoğan kendini alamıyor ve her iftar saatinde gerici tabanını halka karşı kışkırtmayı, hakaret etmeyi, tehditler yağdırmayı ihmal etmiyor....
Burjuvazi dünyada ve Türkiye’de 20. yüzyılın kavramlarıyla konuşmaya devam ediyor. Toplumsal ilerlemeye ilişkin devrim, reform, bağımsızlık gibi kavramların temelinin 19. yüzyılda atıldığı söylenebilir. Fakat emperyalist aşamada krizlerin burjuva ideolojisini yeni kavramlarla zenginleştirdiğini görüyoruz. Altı çizilmesi gereken şudur: Burjuva ideolojisi, işçi sınıfının siyasal mücadelesinin kazandığı mevzilere göre yeniden üretildi. Sovyet Devrimi olmadan 20. yüzyılda ‘halkçılık’tan bahsetmek,...
Her tartışmanın katılan tüm taraflar açısından belirli bir çözüme ya da sonuca bağlanması beklenemez. Burada kuşkusuz en genel anlamıyla “sol içi” tartışmalardan söz ediyoruz. Tartışmaların taraflar açısından belirli bir uzlaşma ve çözümle sonuçlanması, sol içinde ortak noktaları daha fazla olan; sosyalizm anlayışları ve ülkedeki duruma ilişkin çözümlemeleri aşağı yukarı ortak sayılabilecek gruplar, kesimler ve örgütler...
Türkiye 2009 yılını konjonktür dalgalanmaları içinde geçirdi. Hatırlanacak olursa, önceki yılın sonları ve 2009’un başları sol zihinlerde ekonomik krizin olası etkileri ve bunlara bağlı beklentilerle belirleniyordu. Ekonomik krizin, mağdur emekçi ve yoksul kitlelerin hareketlenmesini tetikleyeceği yaygın bir kabuldür ve solla sınırlı da değildir. Hatta Marksistlerin krizle devrim arasında ilişki kurmakta gösterebilecekleri hızın, kapitalist egemen sınıfların...