Osmanlıca, neden anlaşılmaz bir dildi? Çünkü halkın bu dili anlaması istenmiyordu. “Saray dili” nin, daha doğrusu devlet dilinin halk dilinden ayrıştırılması, son derece bilinçli bir tercihtir. Bilgisiz halk, kolay yönetilir.Okuryazarlık oranının çok düşük olduğu bir ülkede, eğitim verilen küçük bir azınlığa gündelik konuşma dilinden farklı bir dil öğretilip bu dille yazmaları sağlandığında, hem halk “yukarıda”...
İnsanlığın sanayi sonrası topluma geçtiğini, çağımızın “bilgi çağı” olduğunu, enformasyonun belirleyici bir üretim faktörü konumuna geldiğini ve buna benzer çağ tanımlamalarını hep duyuyoruz. Kimilerine göre, yaşadığımız bu dönemde bilinen içeriğiyle kapitalizm de bitmiştir; çünkü insan kaynakları artık paradan ve yatırılmış sermayeden çok daha büyük önem kazanmıştır. O kadar ki, eğitim, “küreselleşen” dünyada ülkelerin rekabet güçlerini...
Kapitalizmin fordist birikim rejiminin yanısıra postfordizmi de uygulamaya koymasıyla, işçi sınıfının yapısında meydana gelen değişmeler görmezden gelinemez bir olgu olarak karşımızda duruyor. Bu sürece, kültür ile ideolojinin arasındaki açının hızla daralması, yani kültürün hızla ideolojikleşmesi eşlik ediyor. Hâl böyle olunca, gerek sınıf oluşumunu anlamak, gerek sınıf yapısını analiz etmek, gerekse toplumsal formasyonun bütününde sınıfa dönük...
Marx’ın bilimsel yönteme katkısı oldukça tartışmalı konuların başında gelir. Her şeyden önce Marx’ın bilimsel bir yöntem geliştirdiği saptamasına karşı çıkan birçok insan vardır. Ütopik sosyalizmden bilimsel sosyalizme geçiş olarak adlandırılan teorik sıçramanın bilimselliği veya bir başka deyişle sosyalizmin önündeki “bilimsel” nitelemesi özellikle burjuva ideolog ve bilim adamları tarafından keyfi bulunur. Aslında bu keyfi nitelemesi “bilim”...
Sadece mekansal ifadelerle yapılan bir devlet tanımı yeterli olabilir mi? Bu soruya kolayca hayır diye yanıt verebiliriz. Bu yanıtı kolayca verebilmemizi sağlayan unsur, sorunun başlangıcındaki “sadece” kelimesidir. Devlet, şüphesiz mekansal ifadeleri de içeren bir tanıma sahiptir. Ancak tek başına bu ifadelerin bir fonksiyonu olarak yapılan bir devlet tanımının yetersiz kalacağı açıktır. Bu yazıda kapitalist devletin...
Günümüz Türkiye’sini siyasal çıkarsamalar için “okumaya” çalışanların gezinmeleri gereken birçok alan vardır. Ülke kapitalizminin yapısından, uluslararası sistemle eklemlenme modeline; her an gerilim yaratabilecek iç siyaset başlıklarından, dış politikadaki tercihlere kadar uzanan alanlardır bunlar. Üstelik ülkeyi okumak genel olarak dünyaya ilişkin belirli bir okumayı da gerektirir. Hepsi birlikte titizlikle yürütülmesi gereken zorlu bir uğraş oluşturur. İki...
Tanım yerine Önce, aydınının değişik anlatımları üzerinde durmakta, onları hatırlamakta yarar var. Tanım yerine, anlatım sözcüğünü bilerek seçiyorum; çünkü bu yazının, “aydın” kavramı üzerine konuşulup yazılmış pek çok şeyin içinden iyi bir tanımın gerektirdiği en uygun seçimi yaparak “efradını cami ağyarını mani”, ne eksik ne fazla, içeri alınması gerekenleri kapsayıp yabancı olanları dışarıda bırakma noktasına...
Kavramlar konusunda aşırı hassasiyet zararlıdır. “Her şeyin fazlası zarar” anlamında değil yalnızca… Kavramlar konusunda aşırı titizlenenler bir başka çok bilinen deyişle, ağaçlara bakarken ormanı görememe tehlikesiyle karşı karşıyadır. Tek tek kavramlardan daha önemli olan, bunların ne tür bir bütünlük içinde kullanıldığıdır. Örneğin Türkiye’nin “emperyalizmin gizli işgali altındaki bir ülke” olarak mı, yoksa “bağımlı bir kapitalist...
Hem ideoloji hem de insan başlığında yapılacak tartışmaların siyasi alanda hareketliliğin yavaş, örgütsel alanda ise bir kurma ya da toparlanma faaliyetinin belirleyici olduğu kesitlerde daha anlamlı olduğu kanısı yaygındır. En baştan söylemek lazım, siyasi mücadelede bağımsız bir özne olma iddiasını taşıyan her oluşumun önsel olarak ve bir ilk birikimi ifade etmesi bağlamında insanını tarif etmesi...
“İdeolojilerin sonu”… Bu iki kelime sadece vasat bir felsefecinin çok satanlar arasına girmiş bir kitabının adı değildi. Reel sosyalizmin çözülmesiyle birlikte şaşkınlığına eşlik eden sevinciyle kapitalizmin “mutlaklığını” ve yenilemezliğini ilan eden sermaye sınıfının yeni eğilimlerine ve içerisinde bulunduğumuz sürecin niteliğine de işaret ediyordu. Önü açılan ve en önemli rakibinden kurtulan kapitalizm artık attığı adımları gerekçelendirme...