Gelenek‘in bu sayısında başladığımız “çerçeve metin” ve “değerlendirmeler” modelinin ilk örneklerinden biri de bu yazı. Başlarken, ilk örneğin içerebileceği oturmamışlıklar, olası acemilikler için okuyucudan özür dilemeliyim. Metin Çulhaoğlu’nun çizdiği çerçevedeki dört bölüm makul ve bütünlüklü bir kurgu izliyor. Çalışma eşitsiz gelişme yasasıyla ilgili bir genel tanımla başlıyor, eşitsiz gelişme yasasını kriz dinamikleri ve zayıf halka...
Metin Çulhaoğlu’nun çerçeve yazısının dile getirdikleri ve çağrıştırdıkları üzerinden, tezler yazmaya, sorular formüle etmeye, bu sorulara yeniden düşünmeye, tartışmaya açık yanıtlar vermeye çalıştım. 1. Eşitsiz gelişmenin, kapitalizm öncesi toplumlar için de geçerli evrensel bir olgu ve eğilim olduğunu düşünüyorum. Geliştirilmesi ve derinleştirilmesi gerekiyor. Bugünkü bilgi ve ilgi düzeyimizde eşitsiz gelişmenin yasallıklarını kapitalist üretim biçiminden çıkarabildiğimiz...
“Sosyal demokratların Lenin’in egemenliğinden acı acı yakındığı günlerde eski arkadaşı Kırizhanovski dayanamadı artık, Fiyodr Dan’dan sordu: ‘Siz böyle diyorsunuz ama, dedi nasıl oluyor da tek bir adam koca bir partiyi batırıyor da, hepiniz buna ellerinizi bağlayıp seyirci kalıyorsunuz’ Dan’ın karşılığı şu: ‘Günün yirmi dört saatinde Devrimle uğraşan Devrimden başka bir şey düşünmeyen, yatağına yattığı zaman...
“Böyle bir soruyla başlayarak en bayağısından bir oldu-bitti tezgahlamış oluyorum. ‘Lenin’i okumalı mı?’ sorusu devre dışı kalıyor ‘sosyalizm mücadelesinde ille de okumak gerekiyor mu’ diye düşünenlerin muhtemelen canı fena halde sıkılıyor. Sosyalizm mücadelesine omuz vermek için ille de okumak gerektiğini düşünmüyorum. Ancak partinin sosyalizm mücadelesinde okumayı teşvik etmesi gerektiğini, sosyalizm mücadelesinin okumayı özendirmesinin zorunlu olduğunu,...
Bir sol örgüt, hareket ya da partinin büyüklüğü ve toplumsal ölçekteki etkinliğiyle, onun leninistlik düzeyi arasında ters orantılı bir ilişkinin bulunması kaçınılmaz mı? Gerek uluslararası komünist hareketin, gerekse Türkiye solunun tarihinde, yola leninizme yaslanmaya çalışarak çıkmakla birlikte, bir miktar mesafe aldıktan sonra, leninizm tartışmalarını yolun henüz başında olanlara bırakmış olan pek çok örgüt var. Bunun...
“Bolşevizasyon sürecinin her aşamasında motor sayılabilecek bir öznesi vardır.” Leninizm bir siyasi iradenin örgütlenmesidir… “Daha iyi bir dünya” isteyenlerin iradesinin… Gerekçesi, yüz yıl önce olduğu gibi “Ne yapmalı?” sorusudur… Türkçesi “Ne olacak bu memleketin hali?”… Bu soruya “insanca yaşanacak bir düzen kuracağız” yanıtını verenlerin örgütlenmiş iradesidir leninizm… “Devrim yapacağız” diyenlerin… Biz böyle anladık. Bu iradenin...
Bundan üç ay önce “dost” sorulara yanıt vererek başlamıştık. Şimdi Türkiye Komünist Partisi’ne (TKP) hoş geldin derken, yeni ve yine “dost” sorularla devam edebiliriz. Bu bir yazı dizisi olarak da görülebilir. “Sosyalizm Mücadelesinin Neresindeyiz” ile başlayan ve henüz bağlanmamış olan bir “iç muhasebe” denemesi… Bu iç muhasebenin sonuçlarının yalnızca Sosyalist İktidar Partisi (SİP) ve ardılı...
GİRİŞ Fransız İhtilali (İhtilal-i Kebir) Osmanlı Türk aydınları üzerinde büyük bir etki yapmıştır. İhtilalin yükseldiği ilk yıllarda padişah ve çevresi bundan ürkmüştür. Dönemin ileri gelenleri devrimi kötüleyen çeşitli arızaları sultana vermişler her fırsatta bu düşüncelerini yaymaya çalışmışlardır. Osmanlı son dönem düşünürlerinden Cevdet Paşa ünlü tarih kitabında devrimin Osmanlı’daki Fransızlara nasıl yansıdığını anlatırken olayı eleştirmekten de...
Bu kez sorularla devam edelim. Bir kısmı kendi kendimize sorduğumuz ya da dostlarımız tarafından sıkça gündeme getirilen türden; ilerletici yanıta zorlayıcı. Diğer bir kısmı ise “dostluk”tan -ve bize zarar vermekten de- uzak sorularla… Sosyalist İktidar Partisi bir ara çok hassas olduğu leninist ortodoksiden uzaklaşıyor mu? Bu sorunun ne kadar kapsamlı olduğu hemen farkedilecektir. Öyle ki...
Sosyalizm mücadelesinin neresindeyiz?.. Yolun neresindeyiz? Ya da… Solda durum saptaması… Çok sık olmamak kaydıyla bu tür sorulara yanıt aramak, bu sorulardan hareketle toparlayıcı değerlendirmeler yapmak gerekiyor. Çünkü sosyalizm mücadelesi, sabit ağırlıklarla ve bozulmaması gereken bir denge halinde yürümüyor. Önceliklerle ihtiyaçların nesnel ve öznel faktörlerin etkisiyle sürekli yer değiştirdiği bir tarihe sahibiz. Bu tarihin bir iç...