Gelenek geleneğini bozdu!.. Karşınıza yeni bir biçim ve biraz daha farklı bir içerik ile çıkıyoruz. Önceki formumuzun bütün olumluluklarını yaşatmaya çalışacağız, ama değişikliğin mutlaka daha iyiye doğru yönelmesini sağlayarak… Bizim açımızdan bir değişiklik daha var: Aylık gazetemiz Siyaset bir periyodik olarak artık çıkmayacak. Onun boşluğunu ve daha ötesini ortak bir süreçte doldurmak temel hedefimiz ama...
Gelenek Türkiye’de yayınlanmakta olan süreli sol siyasi dergiler arasında en eskisi. Yaklaşık beş yıl önce yayına başladığında Gelenek, kendine en genel anlamda kılavuz aldığı bir tür teorik kurguya ya da senteze sahipti. Amacı, Türkiye soluna bu konumdan bir müdahalede bulunmaktı. Bu işin ne kadar başarılı biçimde yapılabildiğinin değerlendirmesi ayrı. Ancak, geri dönüp bakıldığında bir nokta...
1991’in 1 Mayısı’ına yaklaştığımız günlerde sizlere merhaba diyoruz. Türkiye işçi sınıfı genel grev, Zonguldak Direnişi, geniş bir grevler dalgası, bunların ardından gelen bir tensikat ve baskı politikası ile dolu dolu geçirdi bu yılın ilk aylarını… Sorunlarının yoğunluğu ve hareketliliğin boyutlanmasına karşılık, bunlara paralel bir politizasyonun kendini göstermemesi 80’li yıllar işçi hareketinin bir karakteristiğiydi. Bu özellik...
33. kitabımızla 1990 yılının sonuna gelmiş bulunuyoruz. 1991 yılında hem dizimizin sizlere herzaman olduğu gibi düzenli bir periyodla, hem de daha doyurucu bir içerikle ulaştırmayı hedefleyeceğiz. Yine bu yıl yayınevi olarak da programımıza aldığımız kitap basımları olacak. Bu programın ilk adımını Metin Çulhaoğlu’nun Yürüyüş, Yurt ve Dünya ve Sosyalist İktidar dergilerinde yayınlanmış bulunan çalışmalarından bir...
SS Kararnameleri’nin bir uygulaması olarak 29.12.1990 tarihinde “toplatma kararı” olmaksızın, “Dergiler Platformu”nun bastırdığı “Özel Sayı”nın polis tarafından keyfi olarak alıkoyulmasını protesto ediyor, bu Özel Sayı’da yayınlanacak olan yazımızı yayınlıyoruz. Türkiye kapitalizmi işçi sınıfı karşısında son 15 yıldır sistemli bir baskı ve yıldırma politikası izledi. Bugün görünüşte bir “demokratikleşme” yaşanıyor. Ancak, “demokratikleşme” işçi sınıfına yönelik baskılar...
Bu kitabımız Ekim Devrimi’nin 73. yıldönümüne kısa süre kala elinizde oluyor. Artık Ekim Devrimi’nin ülkesinde bu tarihi olayın kutlanmasını istemeyenler seslerini yükseltiyorlar. Üstelik bunlar Batı’ya sığınmış birkaç burjuva aydını da değil. Belediye Başkanları, Halk Temsilcileri, KP yöneticileri… Bu tuhaf durumun olumlu yönde çözüme kavuşturulma şansı bir vade için yitirilmişe benziyor. Önümüzdeki dönem dünya devrimi süreçlerinde...
Yazının başlığına baktıktan sonra “hâlâ mı Ne Yapmalı?” tepkisi verecekler çıkabilir. Tepki iki türlü olabilir. Bir kere, taşıdığı içerik ile Ne Yapmalı‘nın artık aşıldığını ya da iflas ettiğini düşünenler herhalde vardır. Bazıları da, Rus Sosyal-Demokrat işçi hareketinin başlangıç dönemlerine denk düşen bu çalışmanın, özellikle son 30 yıl içinde yoğun deneyimler yaşayan Türkiye sosyalist hareketi için...
Dizimizin 31. kitabıyla sizlere merhaba diyoruz. Elinizdeki kitap aşağı yukarı tüm yazılarıyla güncel bir nitelik taşıyor. Bu durum, bizim bir tercihimiz olduğu kadar, gerçekten sosyalist hareketin değerlendirilmeye, tartışılmaya çok muhtaç iç süreçler yaşamasından da kaynaklanıyor. Elinizdeki kitap ile böylesi bir değerlendirme müdahalesi yapmaya çalıştık. Kuşkusuz Gelenek, sözkonusu iç süreçlerin aktif bir öznesi. Geçtiğimiz ay bu...
Türkiye sosyalist hareketinin son bir buçuk yıl gündeminde önemli bir yer edinen birlik tartışmaları Nisan ayında geçtiği dönemeçten sonra Ağustos’ta bir diğer kritik noktaya ulaştı. BTDK’nın 7-8 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilen son toplantısında Devrimci Sosyalist Blok ve Yasal marksist Parti önerilerinin damga vurduğu bir devrimci-reformist ayrışması yaşanmıştı. Yasal marksist Parti, Sosyalistlerin Birlik Partisi girişimi haline dönüştü,...
1917 Ekim sosyalist devrimi, uluslararası işçi hareketinin bir siyasal ve ideolojik güç olarak sosyalizmin en önemli ve kalıcı kazanımıdır. Bundan yaklaşık 73 yıl önce bolşevikler önderliğinde Rus proletaryası yeni bir dünya yaratmak için iktidara geldiğinde, uluslararası işçi hareketinin bir öncü müfrezesi olarak kabul gördü, olabildiğince desteklendi. Rus proletaryası, onun bilinçli öncüleri, bolşevikler uluslararası hareketin önüne...