Geçtiğimiz günlerde şeriatçı faşistlerin katlettiği Onat Kutlar’ ın cenazesi dolayısıyla İstanbul gericilik karşıtı gösterilere tanık oldu. Türkiye solunun iki legalist legal partisi, İP ile BSP de bu gösterilerde yerlerini almışlardı. Bu partiler nasıl misyonlara oturduklarına dair izleyenlere veri sunmaya devam ettiler. Türkiye soluna bu iki parti birer ip ve iplerin sarktığı birer kuyu gösteriyorlar. Bunları...
Türkiye’de insanların politikaya uzaklığından söz ediliyor. Son yıllarda burjuvazi bile halkın politikaya uzaklığından yakınmaya başladı. Burjuvazi, yaşanan depolitizasyon sonucunda kendi partilerine toplumun en yeteneksiz kişilerinin rağbet etmesi ve her zaman istediği şartlarda meydanları dolduramamasından yakınıyor. Bu yakınmalarında haksız sayılmaz. Ama önümüzdeki dönemde burjuvazinin depolitizasyondan yakınmak yerine işçi sınıfını fabrikalara ve bürolara hapsetmeye çalışacağını söylemek de...
Gelenek Kitap Dizisi baskıya hazırlanırken geçtiğimiz yılın sonuna doğru SİP’in dışına düşen ve şu anda SBP, Emek, Kurtuluş ve Yeni Yol tarafından kurulan partide yeralan bir grubun çıkartmakta olduğu Sosyalist Politika adlı üç aylık yayın elimize geçti. Daha önce SİP’te yöneticilik yapma onuruna sahip olan iki kişinin ortaklaşa yazdıkları bir üçüncü sınıf öykünün dışında, İ....
1977 “Bugün kararlılıkla ve cesaretle mücadeleye atılmak gerekiyor. Milyonlarca emekçinin faşizme karşı yaşam ve ekmek kavgasında, onun yanı başında, mücadelenin en ön safında yer almak, onunla omuz omuza dövüşmek gerekiyor. İşçilerin, köylülerin, memurların mücadelesini örgütlemek, onları geniş kitleler halinde günlük talepler için, protesto gösterileri için faşizme karşı direnmek için örgütlenme yolunda ileri atılmalı! Bu, devrimci...
Politik mücadelede, üzerinde daha çok durulan tek tek sosyalistlerin devrimci kişilikleridir. Bu kişilik, ahlaki açıdan, bağlanılan örgütsel yapının ve genel olarak sosyalist geleneğin standartlarına göre değerlendirilir. Bu değerlendirmenin önemsiz olduğunu düşünemeyiz. Öznel bir bakışla, örgütsel kültür ve komünist kişilikten bu kadar fazla söz eden insanlar olarak da, bu değerlendirme sürecini şimdiye kadar önemsedik ve önemsemeye...
Ahmet Oktay’ı Milliyet gazetesindeki yazılarından tanıyanlar, onu genel olarak muhalif bir söyleme yatkın, moda söylemleri sorgulayıcı bir biçimde ele alan, marksizmle tanışıklığı olan ve kimi yönlerini önemseyen, yine genel olarak toplumsal ilerlemeden yana ve kapitalizmin son yıllarda sunduklarına eleştirel bir açıdan yaklaşabilen, toplumsal-kültürel ile siyasal süreçler arasındaki ilişkiler konusunda az çok sağlıklı kimi fikirlere sahip,...
Bu kitabın 41. kez okuyucusunun eline ulaştığı ve 7. yayın yılına girdiği günler başka bir gelişmeye daha tanıklık ediyor. Gelenek’in ilk sayılarından itibaren tartışmasına katıldığı ve geliştirilmesine katkıda bulunduğu “legal sol parti” projesi, Sosyalist Türkiye Partisi olarak projelikten çıkıyor. Bu yazı, Gelenek’in bugüne dek izlediği yayın politikası ve tarzına uygun bir Kuruluş Kutlaması sayılabilir. Altı...
Kurtuluş yazarı Erdal Kara, Sosyalizm Program Taslağı’nda “ulusların ayrı devlet kurma hakkı dahil kendi geleceklerini belirleme hakkı” biçiminde yer alan UKTH formülasyonunu, Kürt ulusunun Program yazarları tarafından “ikinci sınıf bir ulus olarak görüldüğünün” kanıtı olarak sunup, program taslağını sosyal şovenizmle suçlaması üzerine Kurtuluş’un bir sonraki sayısında aynı formülasyonun bu kez “güncel ve temel talep” düzeyine...
Marksizmin her alanda yeniden üretilmesi düşüncesi, bu misyonu sahiplenenler için öğrenme iştahını açıcı etkisiyle, heyecan vericidir. Bu düşünce, burjuvaziye karşı mücadele içinde anlamını kazanır ve dolayısıyla politik bir içeriği vardır. Marksizmin birçok alanda kendini hissettirmesi, politik mücadeleyle köprü oluşturabildiği ölçüde anlamlıyken, köprünün kopması, marksizm dışı ve takiben karşıtının oluşmasıyla sonuçlanıyor. Bu yazıda, marksizmin sınırları içerisinde...
Önce şu sorunları çözelim, sonra sosyalizme sıra gelir diyenlerin, uçuk projelerine kitle desteği bulmanın, sınıfsız bir sosyalist toplum projesine kitle desteği bulmaktan daha zor olduğunu anlamaları için biraz marksizm öğrenmeleri zorunlu. Çünkü sorunları kimin adına çözecekleri tercihini bir an önce yapmaları gerek. Haftalık haber dergisi 2000’e Doğru‘nun 7 Haziran 1992 tarihli sayısında, SP’li mühendislerin hazırladığı...