“Ve kadınlar bizim kadınlarımız korkunç ve mübarek elleri ince küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz   ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen ve dağlara kaçırıp uğrunda hapis yattığımız ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki ve karasabana koşulan ve ağıllarda ışıltısında yere saplı bıçakların oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle...
Genel olarak sosyalizme, sosyalist toplum düzeninin doğasına ve sosyalist örgütlenmenin yapısına ilişkin tartışmalar, günümüzde yeni boyutlar kazanarak sürüyor. Bir “yenileşme” ve “geçmişin sağlıklı muhasebesi” çerçevesinde, bürokratlaşma, yozlaşma ve yaratıcılığın yokedilmesi türünden uygulamalar çeşitli çevrelerden acımasız eleştiriler alıyor. Bundan tam 10 yıl önce, Türkiye İşçi Parti’li (TİP) sosyalistler arasından bir kesim kendi partileri içinde gördükleri yanlış...
Türk solunun en büyük eksikliklerinden biri, çeşitli tartışma başlıklarının içsel bağlarının görülmemesidir. Bunun sonucunda iç tutarlılıktan yoksun görüşler birarada savunulmakta, sosyalist düşünce gereksindiği ideolojik-teorik netlikten uzaklaşmaktadır. Solda politika ve teori adına söz söyleyen, tartışan herkesin bir bütünsellik kaygısı taşıması gerekir. Genel bir ilkeden hareketle savunulabilecek olan bu gerekliliğin altını, burada, solun yaşadığı somut süreçler açısından...
Neredeyse iki yıla ulaşan yayın yaşamında, Gelenek’in solda pek çok kesime nedense ciddi rahatsızlıklar verdiği anlaşılıyor. Yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada, solun polemikle gelişip olgunlaşmaya başladığını biliyoruz. Bu yüzden doğal da karşılıyoruz. Yine de Türkiye solunda günümüzde rastlanan polemik biçimlerinde, ilginç ve özgün “kaygı”lara tanık olunduğunu belirtmeden geçemeyeceğiz. Soldaki pek çok yayın, başkalarını hedef seçerek,...
Gelenek Kitap Dizisinin ikinci sayısında, “Bir Gelenek Nasıl Doğar -Oblomov’a Bir Şükran Borcumuz” başlıklı bir yazım yayınlanmıştı. Sonra aradan neredeyse iki yıl geçti. Çağdaş Yol Dergisi’nin 4. sayısında Kemal Saruhan imzalı bir yazı çıktı. İvan Gonçarov’un romanının geniş bir özetiydi bu yazı. Zaman zaman kapitalizm övücülüğü yapılsa bile “Oblomov ve Oblomovluğumuz” adlı bu yazı için...
Haziran ayında sol yayınlar arasına “teorik” ağırlıklı bir dergi daha katıldı. Sınıf Bilinci‘nin ilk sayı sında bir çalışma “GELENEK‘in Marksizmi: Stalinist Bir Sürekli Devrim Teorisi” başlığını, ve Sun gur Savran’ın imzasını taşıyor. Gelenek‘de daha önce Hikmet Seçkinoğlu, Savran’ın bir konuşmasında “Gelenek‘in Troçkist olmamasını çelişki saymasına” değinmiş, sözkonusu sataşmayı reddettikten sonra da, Troçkistlerin çelişki bulmakta oldukça...
İşçiler ve Toplum ile ilgili bir eleştiri yazısı yazmaya karar verdiğimde bunun, bir yazının eleştirisi ile sınırlı olmasını istemedim. Zorluk İşçiler ve Toplum‘un yer yer Leninist terminoloji kullanması olarak belirdi. Aslında devrimci demokratların Marksizm ve sonra da Leninizmden etkilenmeleri, yeni karşılaşılan bir olgu değil. İşçiler ve Toplum’un diğerlerinden ayrılan yönü ,daha “teorik bir görünüm” sunmasıdır....
Emre Kongar, Mustafa Akdağ, Sina Akşin, Niyazi Berkes, Doğu Ergil, Mete Tunçay… Bu listeyi uzatmak, biraz haksızlık yapmayı göze alarak Doğan Avcıoğlu’na kadar genişletmek veya araya başka isimler eklemek mümkün; ama bir şeyi değiştirmiyor. Liste, Türkiye solcusuna, uzunca bir süre “telif eser” bağlamında teorik gıda sunabilen araştırmacıları kapsıyor. Siyasi mücadele pratiği bir yana, Marksizme yakınlıkları...
Siz hiç iri kafalı, ama çelimsiz veya gözlüklü ve elinde kalem ve mürekkep hokkası bulunan ya da aydın bakışlı “devrimci proleter” figürü gördünüz mü?… “… Bu işçi figürlerinin iki çarpıcı özelliği üstüne konuşmak istiyorum. Birincisi kolların ‘güçlü’ kaslarının, özellikle ele doğru yaklaşırken, giderek makinayı andırması. İkincisi ise, işçi figürlerinin ‘kol’ları ile ‘kafa’ları arasındaki orantı -daha...
Türkiye sol hareketi yaklaşık yüz yıllık tarihinde birçok politik önder yetiştirdi. Tümü, kendi kimlikleriyle kimi özgünlükleri yalnız başlarına taşıdılar. Ancak politik mücadelenin artık toplumun derinliklerine doğru kök salmaya başladığı yıllardan, özellikle 60’lı yıllardan sonra, solda ortaya çıkan politik önderlerin, kimi kez, kendilerini biçimlendiren koşulların belirleyiciliği, kimi kez de kendi çizdikleri çizgilerin özgünlüğü altında belli bir...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×