Devletin çözülmesi binlerce yıllık Anadolu ve Ortadoğu siyasal tarihinde ve Anadolulu veya başka coğrafyalı Türk siyasal tarihinde sayısız kez karşılaşılmış bir olgu olsa gerek. Belki de devlet kurma pratiklerinin en yoğun yaşandığı bu bölgede çözülüşün çözülenler tarafından sindirilmesi, sineye çekilmesi, kabullenilmesi bu büyük ama eski gerçekten de besleniyordur. Yani; Türkiye’nin 21. yüzyıl başındaki egemen güçleri,...
Ulusal sorun konusunda oldukça emek harcamış ve benim de bu yazıda kendisinden çokça faydalandığım Aydemir Güler birden fazla yazısında kendisinin ulusal sorun değil, ulusal dinamik demeyi tercih ettiğini belirtmiştir. Bu tercihin bir temenniyi de içerdiğine hiç şüphe yoktur ve temelde kesin olarak haklıdır. Kanımca bu adlandırmada, ulusal hareketlere marksistlerin bakışını anlatan bir ipucu da var....
“Much Ado about Nothing” Shakespeare’in oyunlarından biridir. Türkçe’ye “Kuru Gürültü” adıyla çevrilmiş, bu adla sahnelenmiştir. Oyunun adı düz biçimde Türkçe’ye çevrildiğinde “Ortada fol yok yumurta yok, ama bir vaveyladır gidiyor.” gibisinden bir anlam çıkmaktadır. Shakespeare’in bu oyunu beş perdelik bir komedidir. Türkiye’de Kürt sorunu, bu oyunun adının tam tersini çağrıştıracak bir noktaya gelip dayanmıştır. Birçok...
Gelenek’in ilk okuduğum sayısının konusu “ulusal sorun”du. Bugün Gelenek’in ulusal sorun tezleri üzerine yazarken bu geleneği yoktan var eden yoldaşlarıma yalnız kendi adıma değil, bu ülkenin aydınlık geleceği adına teşekkürü bir borç bilirim. “Bazen de bağımsız devletlerin doğuşu emperyalizmin güçlenmesi anlamına gelir.” Lenin, Buharin tarafından kaleme alınan Geçiş Dönemi Ekonomisi kitabının kenarına iliştirdiği ve sonra...
“Cum domino pax ista venit.” Gelenek’in bu sayısının ilk planında bana düşen Kürt sorununun ekonomi politiği üzerinde durmaktı. Ancak ekonomi politik ve Kürt sorunu ifadelerini birlikte yazının başlığına taşımak bir türlü elimden gelmedi. Bunun iki nedeni var: Birincisi, Kürt sorunu gibi hem çok güncel hem de çok karmaşık bir mesele ele alındığında konunun politik boyutunun...
İşçiler, emekçiler, köylüler, aydınlar tarafından tartışılması, geliştirilmesi ve gerici, işbirlikçi, piyasacı, patron güdümlü anayasa girişimlerine karşı bir seçenek haline getirilmesi için Türkiye Komünist Partisi tarafından hazırlanmıştır. TOPLUMCU BİR ANAYASA İÇİN… SUNUM Türkiye, 12 Eylül faşizmi tarafından dayatılan ve emperyalizme bağımlılık, teslimiyet, eşitsizlik, adaletsizlik, yoksulluk, çürüme ve cehalet kaynağı durumundaki sömürü düzenini 25 yıldır korumaktan başka...
Medya 2007 Newroz’unun çatışmasız kapandığında mutabakata vardı. “Göstericiler olaysız dağıldı” şablonunu biliyoruz… Oysa iki yıl önce Mersin’de cezai ehliyet yaşının hayli altında çocukların bayrak olayı, bir milli hezeyan için yeterli sayılmıştı. Türk milliyetçiliği canlanmış, dönemin genelkurmay başkanı Kürt halkına “sözde vatandaş” demekten yüksünmemişti. Peşi sıra Kürtlerin görece yüksek doğurganlığının ne büyük tehlike oluşturduğuna dair ırkçı...
Hrant Dink cinayeti üzerine söylenenlerden biri de, Türkiye’de üstünden bir ay geçtikten sonra hakkında konuşulmaya devam edilen, konuşulanların da gündemin birinci maddesi olmaya devam ettiği başka bir suikast olmadığıydı. Bunun doğruluk derecesi önemsiz, saldırının çok önemli olduğu doğrudur. Gelenek, Türkiye’nin iç dinamiklerinin sistematik biçimde zayıf düştüğünü, zayıf düşürüldüğünü, gündemin ülke tarihinde belki hiç görülmedik ölçüde...
Öyleyse Yaz ilk sayfanın en üstüne İnsanlardan nefret etmiyorum Haddimi aşmadığım gibi Ama gaspçının gözleri Dikilirse benim ekmeğime Kork… Kork… Açlığımdan ve öfkemden Mahmut Derviş, Kimlik Kartı Yahudiler emekçi halkın düşmanı değildir. İşçilerin düşmanı tüm ülkelerin kapitalistleridir. Yahudiler arasında emekçiler mevcuttur ve bunlar çoğunluğu oluştururlar. Onlar tıpkı bizim gibi sermaye tarafından ezilen bizim kardeşimizdir; onlar...
Öfkemiz sevgiye benziyor, şimdi sevgimiz öfkeye Ve tartışmaya çevirdiğimiz deniz ölüler bırakıyor Çıplak ölüler Birbirine kenetlenmiş çöpler halinde Edip Cansever “Saate Bakmak”     Giriş Bu yazımızda Yahudiliğin tarihinden ve İsrail’in siyasal anlamından yola çıkarak Ortadoğu’daki çelişkinin tarihsel içeriğini gösterebilmek niyetindeyiz. Bizi bir tarih yazısı kaleme almaya iten pek çok nedenin olduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan en...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×