Mevcut kriz dinamiklerinin yoğunlaşması ve kendilerini giderek daha açık şekillerde göstermesi, krizin varlığı konusundaki tartışmaların hızla aşınmasına yol açtı. Kriz saptamasının öznel yetersizlikleri kapatmanın bir aracı olarak kullanıldığını iddia edenler bile, sözlerine kriz nesnelliğine işaret ederek başlamak zorunda kalıyor. Elbette, sosyalist hareket açısından asıl önem taşıyan, krizin varlığı konusundaki uzlaşmanın çok ötesinde, somut kriz dinamiklerinin...
Uluslararası komünist hareketin içinde bulunduğu durumu savunmacı bir hattın egemenliği ile tarif etmek mümkün. Kapitalizmin “zafer”ine rağmen direnmenin onuru, şimdilik, devrimci bir çizgide kalmakta ısrar eden komünist yapı ve çevrelerin en önemli dayanaklarından birini oluşturuyor. Sosyalizmin, komünizmin ve marksizmin “ölmediği”ni, günümüz gelişmelerini açıklama gücünün hala bulunduğunu, kapitalizm sürdükçe yeniden güncelleşebileceklerini savunmak ve dalganın tersine dönmesini...
Gelenek’in son sayılarında “yeni” denebilecek çok fazla şeyin söylenmediği geçmiş dönemde oluşturulmuş olan çerçevenin sınırlarını zorlamaktan çok zaten “bilinen”lerin üzerinden gidildiği okurlarımızın dikkatini çekti. Teorik üretkenlik “tempo”sundaki düşüşün bu kadar çabuk dikkat çekmiş olmasını önemsememek mümkün değil. Türkiye solunda yıllarca hatta bazıları açısından on yıllarca teori adına aynı çerçevenin içinde kalınması alışılageldik bir durumken bu...
Türkiye’de, hiçbir zaman tam olarak yaşanamadığından olsa gerek, “aydınlanma” kavramı gündeme sık sık giriyor. En son, kemalizmi yeniden canlandırdığı düşünülen Uğur Mumcu olayı, bu kavramın bazılarınca yeniden öne çıkarılmasına yol açtı. Diğer yandan, bir süredir doğuda yaşanan bir “Kürt aydınlanması”ndan söz ediliyor. Öncelikle yukarıda sözü edilen her iki alanın da bir aydınlanma dinamizmi içermekten son...
Önümüzdeki dönemde, sosyalist ideoloji ve dolayısıyla sosyalist hareketin de şekillenmesine damgasını vuracak ne tür temel ideolojik motiflerle karşılaşacağız? 60’lı yıllarda yaşanana benzer biçimde, mevcut tüm sorunların gerek sağ gerekse sol tarafından algılanışını belirleyen ya da en azından önemli oranlarda etkileyen, bir prizma olarak iş gören başat bir ideolojik motif çıkacak mı? Yoksa, sınıfsal ayrışmalara koşut...
Metin Çulhaoğlu, Gelenek‘in 35. sayısındaki yazılarında, solda teorik, siyasal ve örgütsel bir iç silkinişin yaşanması gerektiğini ifade etti. Altının daha baştan çizilmesi gerektiğini düşündüğüm ilk nokta, sözkonusu silkinişin bir süreç olarak tarif edilebilirliği. Gündemde, tek bir hamleyle bir şeylerin “bitirilmesi” ve sonra da yola koyulma beklentisi bulunmuyor. Tersine, sürecin ancak ve ancak “yola koyulma” ile...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×