David Yaffe 1968 kuşağından bir İngiliz marksist iktisatçı. Yıllarca Devrimci Komünist adlı teorik bir yayın çıkarttı. 1970’li yılların sonuna doğru politik harekette Troçkizm ile bir ayrışma sonrasında daha leninist bir çizgiye yöneldi. İşçi aristokrasisi ,İşçi Partisi’nden kopma İrlanda sorununa Lenin’in yaklaşımı vb. gibi konularda İngiliz Solu’nun yaklaşık tümü ile ayrışan Devrimci Komünist Grup‘un (Revolutionary Commnnist...
Son bir kaç yıldır, kapitalist sistemin içinde bulunduğu bunalımın derinleştiğini gösteren bir dizi ekonomik veriye rağmen, bunun “sol”un hanesine bir artı olarak geçmediği bir dönem yaşanmakta. Bunun başlıca nedeni reel sosyalist sistemin yaşadığı çözülüş ve sözü edilen bunalımın siyasi sonuçlarının gözlenememesi. Tabii ki bu iki sonuç birbiriyle oldukça ilişkili. Kapitalist ekonominin, problemli bir döneminde, sosyalist...
I Reel sosyalizmin çözülüşü sürecinin önünü açan politikaların kökenlerini incelemeye iki küçük yöntemsel uyarıyla başlamak istiyorum. Bunların ilki köken sözcüğünün çağrıştırabileceği bir yanlış düşünceyle ilgili. Bir toplumun bugün geçiriyor olduğu değişimlerin kökenlerinin dünde aranışı, çokça görülen yaygın bir yaklaşımdır. İdeolojik boyut bir yana bırakılsa bile, söz konusu yaklaşımın doğal bir biçimde doğru olduğu öne sürülebilir....
Renata Engelmann Almanya PDS (Partei Demokratischen Sozialisten-Demokratik Sosyalist Parti) içindeki Komünist Platfom’da yer alıyor. Alınan işçilerinin şu anki durumu hakkındaki gönüşlerini GELENEK‘e anlattı. Şimdi, Demokratik Almanya standartlarına göre “vahşi kapitalizm”i ve onun ayrılmaz parçası işsizlik ve sefaleti yaşıyoruz. Onurlarına yedirememelerine rağmen pek çok (eski Demokratik Almanya vatandaşı) insan yardım derneklerine bağımlı ve yiyecek için para...
Emek yazarı Kenan Kalyon, Gelenek‘in geçen sayısında yer verilen ve Sosyalizm Programı hakkında kendisine yönelttiğimiz sorulara yanıt olarak gönderdiği yazının kimi eksiklikler taşıdığını, kendisi de belirtiyor. Ama açıkçası ben bunun ötesinde ciddi başka sorunlar görüyorum. Saptadığım sorunlar nedeniyle de burada yalnızca eleştirileri yanıtlamakla yetinmem mümkün değil; kısa da olsa aşağıdaki satırları bir karşı-eleştiri olarak okumak...
Siyasi mücadelenin kuralı böyle işliyor: Eğriliklere bakıp doğruluklar test ediliyor. Toyluklara bakıp doğruluklar test ediliyor. Toyluklara bakıp üzülünüyor. Cahilliklere bakıp gülünüyor… Sosyalist Parti’nin (SP) yayın organı Teori dergisinin Şubat ayında yayınlanan 26. sayısında Ender Helvacıoğlu’nun Sosyalizm Programı ile ilgili eleştiri yazısını “bu duygu ve düşüncelerle” okuduk. Helvacıoğlu, Sosyalizm Programı’nı “Avrupamerkezci üretici güçler teorisini savunmakla”, “emperyalizm...
Daha başlığı yazarken içim cız etti. Yeni Öncü ve Kurtuluş dergilerine ya da çevrelerine son yıllarda yönelttiğimiz eleştiriler, söz konusu hareketin kendisine yanlış bir gündem seçmiş olduğu, bu gündemini Türkiye soluna ısrarla sunmakla da, başta kendisi olmak üzere genele belirli bir zarar verdiği yolundaydı. Ancak bu eleştirileri dile getirirken arzumuz ve beklentimiz Kurtuluş‘un yeniden ve...
Sosyalizm Programı taslağının ulusal sorun konusunda “Ulusların ayrı devlet kurma hakkı dahil, kendi geleceklerini belirleme hakkı yasalar ve toplumsal araçlarla güvenceye alınır” görüşünde olduğu biliniyor. Kurtuluş dergisinin Mart 1992 sayısında Sosyalizm Programı‘nın eleştirisi yayınlandı. Erdal Kara imzalı yazının “Sosyalşoven taslak” başlıklı bölümünde program taslağının yukarıda alıntılanan görüşü aynen şöyle eleştirildi: “Ulusların ayrı devlet kurma hakkı...
                                                                          – “Bunları da görecekmişiz” yazısı –Ülke gündemine bir türlü giremeyen Türkiye solu ciddi tehlike işaretleri veriyor. Gündem dışılıkla perspektifsizlik birleşince yozlaşma sürecine girmenin önünü almak zorlaşıyor. Dün söylediklerini ve yaptıklarını bugün unutanla, hiç bir şey olmamış gibi, aynı yüzsüz iddialılıkla piyasaya çıkabiliyorlarsa, kayda değer herhangi bir tepkiyle karşılaşmayabiliyorlarsa, Türkiye soluna toptan reddiye ve küfürler düzülebiliyor...
Kapitalizm tarih kitaplarına insanlığın bir buruk dönemi olarak geçtiğinde, kapitalizmi canlandıracak bir tabloyu nasıl resmederdik, diye düşünüyorum. Ya da bir tiyatro sahnesine nasıl yerleştirirdik? Önce kocaman bir afiş, “Her şey alınır satılır, fiyatı olan her şey üretilir.” Sahnenin ortasına kocaman bir makine, geniş bir üretim bandı. Bu üretim bandı makinenin bir ucundan çıkıp, diğer bir...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×