Komün sadece tarih mi?

Bundan tam yüz elli yıl önce, 1871’de, Fransa’da nesnel koşullar elverişli olmasa da tarih, işçi sınıfının önüne ülkesini korumak için kendisini iktidara taşıma zorunluluğunu koydu. Birkaç darbe taraflısı dışında kimse işçi sınıfı adına iktidarı istemiyordu. Ama imparatorluğa son veren burjuvazi cumhuriyeti üçüncü kez ilan ettiğinde bunu hemen bir teslim anlaşmasıyla taçlandırdı ve bu ağır teslimiyet…

Devamı...

Çimento: Sovyetlerden insan manzaraları ve yeninin gücü

Fyodor Gladkov’un yazmış olduğu Çimento romanı, Rusya’da iktidarın Bolşevik Partisi öncülüğünde işçiler ve köylüler tarafından ele geçirilmesinden sonra çok zorlu mücadelelere konu olan iç savaş döneminde, halkın taşrada yaşadığı kavgayı ve değişim iradesini konu almaktadır. Devrimin sarsılmaz iradesinin ve kazanımlarının toplumsal yaşamda yarattığı olumlu gelişimi ve bununla birlikte gerilimlerini de ele almaktadır. Kitabın içeriği ve…

Devamı...

Sovyet Anayasaları: Kısa tarihçe ve arka plan

Bu yazıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’ndeki işçi iktidarının anayasalarını öz itibarıyla inceleyerek ülkemizde süregiden tartışmalara yeni bir bakış açısı kazandırmaya çalışacağız. 1918 Rusya Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Anayasası[1] 1917 Ekim Devriminin ardından Bolşevikler önderliğinde iktidara gelen Rusya topraklarındaki işçiler ve emekçiler, yeni kurdukları sosyalist işçi cumhuriyetinin temel yasası olarak 10 Temmuz 1918 tarihinde kabul edilen ve…

Devamı...

Komünist laikliği ayırt etmek

Laik sözcüğü için sözlükler “halka ait olan” anlamını veriyor ve kökenini Latince laicus, Yunanca laikos’a dayandırıyor. Ölü bir dil olan Latinceden türemiş dillerde halk sözcüğü bu kökten ayrılmış, ama günümüz Yunancasında laos olarak kullanılıyor. Türkiye laikliğiyle veya Kemalist laiklikle sık sık eşleştirilen Fransız laisizminin şekillenmesine emek verenler arasında bazı Marksistler de sayılır. Bunların başında gelen…

Devamı...

Söyleşi: Sosyalizm, öfkemiz ve isyanımız için en doğru kanal

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kimileri emekçinin, kimileri eşitsizliğin üstünü çizerek kutluyor. Kimileri ise sadece kadını önplana çıkarmayı tercih ediyor. 8 Mart’ı, “sekiz mart” yapanın emekçi kadınlar olduğunun silinmesine, önemsizleştirilmesine ise izin vermemek gerekiyor. Bugün sermaye düzeni kadın emeği üzerindeki her tür gerici egemenliğin kaynağıdır. Bu egemenliğin piyasa için yeniden üretildiğini görmezden gelmek büyük…

Devamı...

‘Sınırsız Düşler’, sınırlı bilgiler: Che’ye göz atmanın ötesine geçmek

Geçtiğimiz yıl Yazılama Yayınları’ndan çıkan[1] ve Ernesto Che Guevara’nın çeşitli metinlerinin bir derlemesi olan Sınırsız Düşler kitabının bende karmaşık hisler uyandırdığını belirterek başlamalıyım yazıya.[2] Bir yandan, kitap çok heyecan uyandırıcı. “Nasıl olmasın, Che bu!” diyebilirsiniz, ama, daha ötesi: Kitabın kimi bölümlerinde Che’nin düştüğü notları, toplantı tutanaklarından okuduğumuz sözleri, mektuplarında dile getirdiği bazı fikirleri, üzerinden yarım…

Devamı...

Sosyalizmin Yeşili olabilir miydi?

Bugün yaşı 50 civarında ya da daha fazla olanlar iyi anımsar. 1970’li yıllarda Libya lideri Muammer Kaddafi popüler bir şahsiyetti. Sık sık basında yer alır, tartışmalara, sohbetlere konu olurdu. Bunda hiç kuşkusuz sıra dışı kişiliğinin payı vardı. Ancak tek neden bu değildi. Libya’da bir “sosyalist cemahiriye” kurduğunu, adına “yeşil sosyalizm” dediği bir sosyalizm biçimi oluşturduğunu…

Devamı...

Kadın mücadelesinde geri düşüncelere karşı materyalizmi güçlendirmek

Perry Anderson, bir eserinde[1] Marksizm’in maruz kaldığı bir çeşit kendi üzerine katlanma dinamiğine değiniyor. Ona göre, bilginin gelişmesi çoğunlukla uygun bir direnç katsayısının varlığına bağlıdır. Tarihsel materyalizm kendi döneminde öylesine güçlüdür; sağ eleştirilere karşı öyle üstün, sol eleştirileri marjinal kılmakta öyle başarılıdır ki, bu durum onun bazı atıl yanlarına ve kusurlarına kalıcılık kazandırmıştır. Yazar, sonrasında konuyu Marksizm’in…

Devamı...

Brecht – Berio – Eco Üçgeni: Açıklık ve Politika Nerede Kesişir?

İtalyan besteci Luciano Berio (1925-2003), kadın sesi ve büyük orkestra için bestelediği Epifaniler’de 20. yüzyıl Avrupası’nın hem yeni sanat anlayışının hem de modern hayatının bir dökümünü -ve de “açık” bir yorumunu- sunan metinlerden yararlanır. Yapıtını şöyle açıklamaya başlar besteci: 1959’dan 1961’e kadar besteleyip 1965’te yeniden gözden geçirdiğim Epifaniler, yedi orkestral parçadan oluşan bir dizinin beş…

Devamı...

Zor zamanlar üzerine

Komünist partilerin tarihi ile ilgili yazılıp çizilenler, akademik çalışmalar, anı, günce, anekdot, biyografi ve otobiyografiler, hatta kurgu eserlerden oluşan bir derya. Bir bölümü devrimciler tarafından yazılmış, bir bölümü karşıdevrimciler tarafından. Yirminci yüzyılda dünya ölçeğinde komünist partilerin durumunu sadece yüzeysel şekilde düşünecek olursak, aklımıza birçok metnin gün ışığına çıkmadığı uzun süreli illegal dönemler olduğu kadar, resmi…

Devamı...