Bundan tam yüz elli yıl önce, 1871’de, Fransa’da nesnel koşullar elverişli olmasa da tarih, işçi sınıfının önüne ülkesini korumak için kendisini iktidara taşıma zorunluluğunu koydu. Birkaç darbe taraflısı dışında kimse işçi sınıfı adına iktidarı istemiyordu. Ama imparatorluğa son veren burjuvazi cumhuriyeti üçüncü kez ilan ettiğinde bunu hemen bir teslim anlaşmasıyla taçlandırdı ve bu ağır teslimiyet...
Solun siyasi ve toplumsal tarihinde yıldönümü çok. Takvimde işaretlemeye kalksak her güne birden çok yıldönümü, anma bile düşebilir. Yıldönümleri çok, ama bu tür günlerin, anmaların geçmişte yaşananları ve günümüze yansımalarını anlamamıza aracı olduklarını söylemek her zaman mümkün olmuyor. Anmalar, geçmişi, daha çok geçiştirmeye yarıyor. Bu aralar ise birkaç on yıllık değil yüzyıllık, 150 yıllık ve...
Sloganlar, öznenin parçası olduğu nesnelliğin üzerine attığı boya gibidir. Boyanın döküldüğü yerde zemine renginizi çalarsınız ve zemin artık eski zemin olmaktan çıkar, sizden de bir renk taşır. Boyanızı bazen bugünün arızalı parçaları üzerine atarsınız, düzeni teşhir etmek için; bazen de döner dünün mücadelelerine, kavramlarına, örneklerine atarsınız boyanızı, onları bugüne taşımak, ‘başka türlüsü mümkün’e işaret etmek...
“Ama unutmamalıyız ki Avrupa’da, belirli anlarda beş sözde ‘büyük’ gücün tamamı üzerinde üstünlük sağlayan ve her birini titreten altıncı bir güç bulunuyor. Bu güç devrimdir. Uzun süre sessiz kaldı ve kenara çekildi, ticari kriz ve besin kıtlığı nedeniyle şimdi yeniden eyleme çağrılıyor. Manchester’dan Roma’ya, Paris’ten Varşova ve Pest’e kadar her yerde yaşıyor, başını kaldırıyor ve...
İşçi sınıfı mücadelelerinde parlamentonun tarihsel bir yeri var. Bu yeri anlamayı deneyeceksek[1] günümüz Ankara’sına bakmak pek bir işimize yaramayacaktır. Kuruluşu yüzüncü kere kutlanıyor olsa da 2020 TBMM’sinin uğruna mücadeleler verilen, bedeller ödenen parlamento kurumuyla pek bir ilintisi kalmadı. Üyelerini de dahil ederek söyleyeyim, Türkiye Cumhuriyeti’nde parlamentonun yetkisinin nerede başlayıp nerede bittiğini bilenden vazgeçtim, merak eden...
1848 Devrimi sınıf mücadeleleri açısından bir dönüm noktası. Böylesi önemde tarihsel bir olayın tüm üst yapısal ilişkileri, bununla birlikte kültür-sanat alanını belirlememesi imkânsız. Mevzubahis 19. yüzyıl Fransası olduğunda ise yaşanan siyasal gelişmelerin etkisinin romana daha çıplak haliyle ve daha hızlı bir şekilde yansıdığı söylenebilir. Dolayısıyla roman yazını üzerinden yapılacak bir okuma, aynı zamanda söz konusu...
Her 24 Nisan’da başta Ermenistan ve Türkiye’de olmak üzere dünyada çeşitli nedenlerle 1915’teki felaket tartışılıyor. Bu yıl bütün gözler bir kez daha, ABD Başkanı Joe Biden’ın seçimlerden önce söz verdiği gibi, 1915’te Osmanlı Ermenileri’nin yaşadığı trajediyi ‘‘soykırım’’ olarak adlandırıp adlandırmayacağına çevrilmişken, Büyük Felaket’i tarihsel bir çerçevede değerlendirmek istedik. Soykırım tartışmalarının saplanıp kaldığı çözümsüzlüğü, tartışmaların Türkiye...
Elimizde, Sovyetler Birliği ve Küba ile birlikte, bakmamız gereken oldukça zengin bir deneyim birikimi var. Tekil örnekleri beğenelim beğenmeyelim, sosyalizm döneminde Bulgaristan Halk Cumhuriyeti’nden, Çekoslovakya Sosyalist Cumhuriyeti’ne, Polonya Halk Cumhuriyeti, Demokratik Almanya Cumhuriyeti, Macaristan Halk Cumhuriyeti hatta Romanya Sosyalist Cumhuriyeti’nde dahi kadının eşitlik ve özgürleşmesi adına verilen mücadele programının incelenmesi ve bu deneyimlerin önemsenmesi gerekiyor....
Reuters Enstitüsü’nün 2020 yılında yaptığı medya güvenilirliğine ilişkin araştırmaya bakılırsa, Türkiye yüzde 55’lik bir oran ile medyaya güvenin en yüksek olduğu ülkeler arasında yer alıyor. Basın geleneği ve kurumları son derece köklü İngiltere, Fransa gibi gelişmiş kapitalist ülkelerde ise medyaya güvenin şaşırtıcı derecede düşük kaldığı (sırasıyla %20 ve %23) görülüyor.[1] İlk bakışta, bu araştırmada bir...
Küba’da devrimin özgünlüğü üzerine çok şey söylendi. Küba devrimi, gerilla mücadelesine dayalı stratejisiyle Avrupa’daki işçi sınıfı devrimlerinden, kentli işçi sınıfı hareketiyle buluşma becerisiyle Latin Amerika’nın gerilla mücadelelerinden farklılaştı.  Fidel ve arkadaşları sosyalist devrim için yola çıkmadılar; Batista’ya ve onun temsil ettiği yolsuzluk, adaletsizlik ve baskı düzenine karşı yurtseverlik bayrağı altında radikal demokratik bir mücadele başlattılar....
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×