İran İslam Cumhuriyeti’nde 1 Mayıslar İşçi Bayramı olarak kutlanıyor. Humeyni de, 1 Mayıs’larda birçok açış konuşması yapmıştı. Sarf ettiği sözlerden bazıları şöyle: Yıl 1979: “Emek, cennet ve cehennem dahil her şeyin kaynağı olduğuna göre her gün işçi günü sayılmalıdır.” Yıl 1980: “İşçiler insanlığın feneridir! Toplumun en değerli sınıfıdır!” Yıl 1982: “İşçinin kanı şehidin kanı kadar...
Türkiye toplumunun dinamik yapısını, nasıl hızla değiştiğini bilmiyor olamazsınız. “Global değişim rüzgarı” yıllardır öyle bir üfürüp duruyor ki, “değişen dünyada yerini alan Türkiye” klişesiyle başlayan bir seslenişe muhakkak denk gelmişsinizdir. Politikacısıyla medyası başta olmak üzere ideolojik seslenme kabiliyeti bulunan bütün düzen güçlerinin amentüleri arasında “sosyalizm artık öldü”yle birlikte ilk sıraya yerleşen “değişim”in, ne olduğunu ise...
Gelenek’in daha önceki sayılarında ve hemen tüm yayın organlarımızda, düzenin, siyasal üstyapı kurumlarının merkezine oturması öngörülen burjuva partilerinin bıraktığı boşluğu, devletin içindeki ve/veya desteğindeki diğer güç ve ideoloji örgütlenmeleriyle (medya, kontr-gerilla vs.) doldurmaya çalıştığını vurgulamıştık . Bugün gerek krizin çeşitli boyutlarında (özelleştirmeler, parlamenter demokrasinin temsil krizi vs.) gerekse restorasyon uğrağında, burjuvazinin, kendi sesini duyuran medyanın...
Belki de geçiyor! Bugüne kadar yaptıklarımızı “savunma” ya da “direniş” hanesine yazmak, en azından kısmen, haksızlık içerebilir. İçersin! Kapitalizmin bugünkü çürümüşlüğünü ve yaşadığımız ortaçağı aratmayan karanlığı hesaba kattığımızda, yapmamız gerekenlerin, yapabilecek olduklarımızın pek azını yaptığımızı kabul etmek zorundayız. Ortaçağı ortaçağ yapan, aydınlanma dönemi ve Fransız Devrimi’ydı. Ortaçağın Avrupalı insanı, karanlık bir dönemden geçtiğinin farkında değildi....
Devlet kavramı siyasal literatürde önemli bir tartışma başlığını oluşturur. Devletin ele alınış şeklinin genel olarak, iki ayrı içerikte olduğunu görürüz. Bunlardan birincisine göre devlet; toplumdaki sınıflardan bağımsız, toplumun üstünde yer alan, toplumdaki her bireye eşit uzaklıkta bulunan sınıflar arası uzlaşma organıdır. Bu şekilde devlet, bütün toplumun devleti olarak gösterilir. “Devlet ana”, “devlet baba” gibi tanımlamalar;...
Kapitalist düzenin egemen sınıfı olan burjuvazi, kapitalist devlet ile olan ilişkilerini değişik biçimlerde kurar. Bütün bu ilişki biçimleri burjuvazinin doğrudan müdahaleleri tarafından belirlenir. Ancak öyle bir ilişki tarzı vardır ki, görünürde doğrudan olmamasına özen gösterilir; o da, burjuvazinin devletle, bazı özel örgütlenmeler aracılığıyla kurduğu ilişkidir. Burjuvazi, devlet ile bu özel örgütlenmeler aracılığıyla kurduğu ilişkinin, görünürde...
Kemal OKUYAN (SİP Genel Başkan Yardımcısı) Savaş AL (ÖDP kurucusu) Ahmet Hamdi DİNLER (Araştırmacı yazar eski TİP yöneticisi) Yalçın CERİT (Eski TİP yöneticisi) Murat SALMANER (SİP Siyasi Büro üyesi) Kemal OKUYAN: Hoşgeldiniz, Biz bu toplantıları belli sayıda konuğumuzla birlikte, daha soma yayınlayacağımız ve sosyalist mücadele mirasımıza kalıcı belgeler haline getireceğimiz görüş alışverişleri şeklinde düşünmüştük, planlamıştık....
Endüstrinin eğitimli teknik eleman gereksinmesini sağlayan mühendisler, diğer emekçiler gibi, kapitalist üretim ilişkileri içerisinde, sermaye sınıfının istekleri doğrultusunda istihdam edilmektedir. İş bulabilen mühendisler diğer işçilerden görece daha yüksek bir yaşam standardı yakalayabilmek umuduyla emek güçlerini satmakta, diğer bir deyişle, yalnızca bu yüksek(!) yaşam standardı için didinip durmaktadır. Bir bütün olarak mühendisler TMMOB ve bağlı odalarında...
Günümüzde bilim ve teknolojinin üretimi ve uygulanması, ağırlıklı olarak mühendisleri kapsayan teknik elemanlar tarafından gerçekleştirilmektedir. Öte yandan, bu teknolojinin kullanıcısı olarak üretim sürecinde de yer alan teknik elemanlar ve özelimizde mühendisler, bir meslek, ya da bir meslekler grubu olarak anılmaktadır. Ancak bu tanımlama işçi sınıfı ideolojisi açısından yetersiz olmasının ötesinde, ne kadar anlamlıdır? Bu yazıda...
1. Yaklaşımımızın ana başlıkları ne olmalıdır? Türkiye’de son yıllarda, düzen güçlerinin açıktan kışkırtmalarıyla da büyütülen bir karışıklık vardır. Bu karışıklık, çeşitli kavramlar üstünden emekçilerin ve ezilenlerin politik istem ve beklentilerini sulandırıp düzen adına teslim almak için yapılmaktadır. Egemen sınıfın ve onun temsilcilerinin siyasi pragmatizm ve popülizm arasında yalpalayıp durmaları da ezilenlerin politik istemlerinin havada asılı...