“Kültür” serbest kullanıma hayli yatkın bir kavramdır. Kimileri, bu kavramı görece dar anlamda, güzel sanatlar ve edebiyatta belirli bir beğeni ve gelişkinlik düzeyini anlatmak için kullanırlar. Ancak, aynı kavramın bundan çok daha geniş anlamda kullanıldığına da tanık oluruz. Bu durumda, sanat-edebiyat ve bildiğimiz üstyapısal öğelerin ötesinde, maddi yaşamın üretimi, bu üretimde kullanılan çeşitli teknolojiler de...
Tanımlama ya da tanımlanma-tanınma durumları ile aidiyet duygusu, sınıflı ya da sınıfsız toplumlarda her zaman var olagelmiştir. Esasında bunlar kimlik kavramının iki temel bileşenidir. Ancak, bu iki temel bileşen, özellikle modern-ulusal devletler dönemine gelinceye kadar, iktidar ve uyrukları arasında “ortak kimlik” kurma ve kendini buna göre tanımlama işlevini yüklenmemiştir. Bu durumda kimlik, cemaate ait kendiliğinden...
Yazının başlığı ilk bakışta bir kitap incelemesi için oldukça iddialı ve çok kapsamlı gibi görünebilir. Ancak başlıktaki tırnakların ilkini hem inceleme nesnemiz olan romanın adına, hem de bir yanıyla genel anlamda kültürel çalışmalar yapmak diğer yanıyla da işçi sınıfının oluşumunu incelemek için büyük bir karmaşık zenginlik taşıyan, geç modernleşen ve kültürel yapısında doğu-batı ikilemini iliklerine...
Tarımın kendisi, başlı başına “yüksek teknoloji” nitelemesini hak ediyor. Toplumların avcı-toplayıcı yaşam biçiminden tarıma dayalı üretim tarzına geçişleri en az sanayi devriminin kendisi kadar büyük bir sıçrama olarak görülebilir. İnsanın günü birlik bir yaşama tarzını terk edip zamanını ve içinde yaşadığı toplumu organize etmeye başlaması, toprağı işlemesiyle mümkün olabiliyor. Ürün kültürü, hayvanların evcilleştirilmesi, sulama kanallarının...
Havaların ısındığını duymayan kalmamıştır herhalde. Bildiğimiz havaların sonunun geldiğini duymayanınız kaldı mı? Sadece bihaber olanların değil, bu durumu bir vakıa olarak kabul etmeyenlerin oranı da düşüktür, olasılıkla. Yaklaşık 20 yıldır dünyanın ve az gecikmeyle Türkiye’nin gündeminde rutin bir şekilde yer alıyor küresel ısınma konusu. Diğer deyişle “iklimsel değişiklik” veya “iklimsel ısınma.” Denebilir ki, ilk kez...
Nazım Hikmet’in şiirlerinden bir derlemeyi parti olarak yayınlamamız üzerine gecikmiş bir tartışma başlamış oldu. Aslında bu tartışma Yapı Kredi Yayınları’nın komünist şairin eserlerinin yayın haklarını satın alma olasılığı üzerine başlayabilmeliydi. Konunun tartışılacak çok yanı var kuşkusuz. Ancak biz de kendimizce boyutlar arasında bir önem sıralaması yapıyoruz. Aşağıda mümkün olduğunca kısa ve başlıklar halinde görüşlerimizi sunacağız....
Medyanın yeri ve işlevi tartışılırken miladı burjuvazinin iktidarıyla başlatabiliriz. Bunu yaparken kapitalizm öncesi toplumsal sistemlerde de medyanın işlevinin kimi nüvelerini görebileceğimizi bir parantez olarak belirtmek gerekir. Nüve olmaları nedeniyle parantezi kapatıp bir daha da açmamak niyetindeyim. Çünkü medyayı incelemek için yakın geçmiş ve bugün çok daha verimli bir laboratuvar işlevi görüyor. Kuru bir tarih yazımı...
Marksizm ideolojinin ve hayatın değişik alanlarında bir birikimi ve o birikimden kopuşu gösterir. Örneklendirmek gerekirse kuramcıları; William Petty Adam Smith ve David Ricardo olan Klasik İngiliz Ekonomi Politiği Marksizm’in kaynaklarından birini oluşturur. Marx Kapital’in dört cildinde ve Katkı’da burjuva ekonomi politiğinin ayrıntılı bir eleştirisini verir. Artık Değer Teorileri’nde ise şöyle söz eder yukarda saydığımız isimlerden:...
Özellikle Batı’daki eleştirel gerçekçi sanatçıların burjuvaziye yer yer mesafeli yer yer de ılımlı yaklaşımlarına karşın Belinski Dobrolyubov Çernişevski gibi Rus gerçekçi yazar ve eleştirmenleri daha farklı bir yöntemle ilgilenmeye başlamışlardır. “Sanat eserlerinde yansıtılan gerçeklik insanlar için önemli olandır ve gerçek hayattan alınmışlardır. Bundan başka yazar sosyal gerçekliği yansıtmakla kalmaz aynı zamanda bunu açıklar ve yargılar...
Attila İlhan, kendi iddia ve varsayımları bir yana, Türkiye’nin özgün kemalistlerinden biridir. Özgünlüğü kapsamında değerlendirilmeli; kendisini “sosyalist” olarak görür. İçerden sayıp girilmesi kaçınılmaz bir etik tartışmanın önünü hemen almak istediğim için belirtmeliyim: Bizden değildir. Yalnızca etik nedenlerle -ki bunlar hayli önemlidir- değil aşağıda değerlendirilecek ideolojik tercihleri nedeniyle bizden değildir. Özgün olan ve olmayan İlhan’ın özgünlüğünden...