Önce bir şaire yapıtın yazarını nasıl gördüğünü soralım. Bize Brecht yanıt versin Lenin hakkında. “Mi-en-leh’in uygulamaları, onun büyük bir filozof olduğunu kanıtladı. Mi-en-leh felsefede uygulamacı, uygulamada ise filozof gibiydi.” İnsanlar kendi seçtikleri koşullar altında değil, doğrudan doğruya karşılaşılan, verilen ve teslim alınan koşullar altında kendi tarihlerini kendileri yaparlar. Bu, çokça karşılaştığımız ve açıklayıcılık değeri kuşku...
“Çelikten binalar, traktörler yapıyorsunuz, fabrikada her mamülün parçalarını ayrı işçilere yaptırıp sonra birleştirmesini pekala beceriyorsunuz, ama dikiş iğnesi, firkete ara bakalım bulabilir misiniz ? Hey Allahın belaları siz nesiniz” 1917 Ekimi’nde yola çıkan Sovyet devletinin nasıl bir görüntü verdiğini bundan daha içten anlatmak mümkün mü? İlk sosyalist toplumun daha işin başındayken içerdiği acemilik, kendi insanına,...
Neredeyse iki yıla ulaşan yayın yaşamında, Gelenek’in solda pek çok kesime nedense ciddi rahatsızlıklar verdiği anlaşılıyor. Yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada, solun polemikle gelişip olgunlaşmaya başladığını biliyoruz. Bu yüzden doğal da karşılıyoruz. Yine de Türkiye solunda günümüzde rastlanan polemik biçimlerinde, ilginç ve özgün “kaygı”lara tanık olunduğunu belirtmeden geçemeyeceğiz. Soldaki pek çok yayın, başkalarını hedef seçerek,...
“Klasikler” denildiğinde, solda pek çok kişi için akla Marx, Engels ve Lenin’in çalışmaları gelecektir. Marx’ı ve Engels’i sahiplenenlerden bir kesim ise, Lenin’i “klasik” saymayıp bir “sapma” ya da kendine özgü bir “yorum” olarak değerlendirmeyi yeğleyecektir. Alınan tutum ne olursa olsun konuyu ayrıntılı biçimde tartışmak mümkündür. Ancak amacım bu olmadığından, şu an için özet bir yargıyla...
Özellikle sosyalizmin bir gerçeklik olma sürecine girdiği 1917’den itibaren, sosyalist teori ve pratiğin evrenselliğine itiraz yöneltenler hep sapma olageldiler, literatüre öyle geçtiler. Karl Kautsky, Filipp Turati, Oscar Frossard Otto Şik, Santiago Carillo ve diğerleri 1917 Ekimi ile somutlanan sürecin evrenselliğini kabullenmediler, aynı anlama gelmek üzere, sosyalist düşünce ve pratiğin evrenselliğini inkar ettiler. Elbette donmuş bir...
Marksizm, bazı sosyal bilimciler tarafından belli bir yön ve hedef gösterdiği gerekçesiyle “din” düşüncesiyle ilişkilendirilmeye çalışılsa da tarihsel gelişmenin bir anında, son haliyle “gökten inmiş” bir kurallar bütünü ya da dogmalar sistemi değildir. Belirli bir tarihsel dönemde, yine Marksist bir söyleyişle sınıf savaşımlarının belirli bir olgunluk düzeyinde, ayrıca belirli bir mekanda -kaynayan ve sürekli hareket...
“Bolşevizasyon” olarak adlandırılan sürecin evrensel özünden sözedildiğinde, ilk söylenmesi gereken iktidar perspektifidir. Bolşevizasyon ve Leninist örgüt ile diğer işçi sınıfı kökenli eğilim ve örgütler arasında en önemli fark, ayrım budur. Sosyalist hareket, gelişimi boyunca zamana ve toprağa göre değişen bir takım engelleri aşmak zorundadır. Bunun en “has” örneği olan Bolşevik deneyime gelmeden önce “öz”ü yakalamak...
Haziran ayında sol yayınlar arasına “teorik” ağırlıklı bir dergi daha katıldı. Sınıf Bilinci‘nin ilk sayı sında bir çalışma “GELENEK‘in Marksizmi: Stalinist Bir Sürekli Devrim Teorisi” başlığını, ve Sun gur Savran’ın imzasını taşıyor. Gelenek‘de daha önce Hikmet Seçkinoğlu, Savran’ın bir konuşmasında “Gelenek‘in Troçkist olmamasını çelişki saymasına” değinmiş, sözkonusu sataşmayı reddettikten sonra da, Troçkistlerin çelişki bulmakta oldukça...
Sosyalist hareketin gündemine program sorunu ne zaman girse hemen Engels’in ünlü sözleri akla gelir; pratikte yapılanların programın kendisinden daha önemli olduğuna ilişkin çok bilinen sözler… Engels’in değerlendirmesine karşı çıkmak ve bir programın kendi başına taşıyabileceği belirleyiciliklere aşırı önem vermek elbette doğru olmaz. Ne var ki sosyalist hareketin bugün geldiği noktada, aynı sorun gerçekten de özellikle...
Ulusal sorun, ya da daha geniş bir ifadeyle Marksizmde ulusallık konusu teorik bir düzlemde ele alınabilir mi? Bu soruya her konunun teorisi yapılabileceğini söyleyerek olumlu yanıt verilebilir. Ama genel geçer yanıtların yine genel geçer bir düzeyde kalarak işlevsizleşme riski vardır. Yanıtı ne denli açık görünürse görünsün, yukarıda konulan türden bir soruya bile daha ayrıntıda yaklaşmakta...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×