Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesinden sonra bölgede ilk tepki veren komünist partilerinden biri Afganistan’ın doğu komşusu Pakistan’ın Komünist Partisi idi. Pakistan devleti, Afganistan’la komşuluğun ötesinde bölgede on yıllardır emperyalizm ve gericiliğin etkisinde sorumluluğu olan bir aktör. Bu zorlu ülkede mücadele eden komünistlerle Eylül ayında bir söyleşi yaptık ve güncelliğini koruyan değerlendirmelerini okurlarımızla paylaşıyoruz. Pakistan Komünist Partisi...
Afgan kadınlarına ve sanatçılarına Dünyanın gözü son birkaç haftadır Afganistan’ın üzerinde. Aslında geçtiğimiz on yıl içinde Ortadoğu’da öyle çok şey oldu ki, Afganistan’daki savaş gündemin geri sıralarına gitti; bu nedenle aniden her şeyin önüne geçeceğini tahmin etmek belki biraz güçtü. Şubat 2020’de ABD ve Taliban arasında yapılan çekilme anlaşması, Trump’ın bir seçim vaadi olarak da...
Ortadoğu’da, ABD’nin Irak işgali ile başlayan, ancak “Arap Baharı” ismi verilen süreçle süreklileşmiş bir felaket boyutunu alan “mülteci krizi”ni dünya gündemine sokan kıtanın Avrupa olması, emperyalizm karşıtı hisleri harekete geçirse de, bir açıdan normal sayılmalı. İnsanlar tarih boyunca göçe zorlanmış olsa da, “mülteci”  toplumsal kategorisinin dünya sistemine dahil olması, 2. Dünya Savaşı’nın son yıllarına ve...
İlkel toplumlardan başlayarak, bulundukları toprakları/toplumları terk ederek, başka ve büyük sorunlar pahasına yeni topraklar/toplumlar aramak zorunda kalan insanları, “göç insanları” olarak nitelendireceğiz. Neden göç insanı oldular? Kaçmayı yeğlediler mi, kaçmaya zorlandılar mı? Zayıf ve güçsüzlükleri mi, karınlarını doyuramamaları mı, barınamamaları mı, üretimden karşılık alamamaları mı, mekanlarını bırakıp, bilmedikleri diyarlara göçmelerine neden oldu? Hangi tarih dilimi...
Gündelik hayatta hep birer istatistik gibi çıkıyorlar karşımıza: “Türkiye’ye 2011 yılından bu yana şu kadar Suriyeli geldi”, “göçmen faciasında bu kadar Suriyeli boğularak yaşamını yitirdi”… Başta yüzlerle ifade edilen sayıların çok kısa süre içinde milyonlara çıktığı istatistiklerin hepsinin aslında birer “yaşam” gizlediği ve hatta o yaşamların Türkiye’de de pek çok dengeyi etkilediği kimi zaman unutuluyor....
AKP’nin 1 Kasım’da elde ettiği %50’lik başarı, 2013’ten beri tökezleyen ve “gitti, gidecek” denilen bu partinin bir süre daha Türkiye ve bölge halklarının başına bela olacağının tesciliydi. Oysa beş sene önce böyle miydi? “Arap Baharı” ile şişen yelkenler, 2011’deki seçimlerle birlikte iyice kabarmıştı. Tüm Ortadoğu’ya prototipi AKP olan Müslüman Kardeşler rejimleri yerleşecek ve Yeni-Osmanlıcıların bölgesel...
Suriye halkına karşı işlenen savaş suçlarının bir hukuksal girişime konu olmak üzere raporlanması, ilk kez 27 Nisan 2013’de İstanbul’da “Halklar Barış İstiyor” başlığıyla toplanan uluslararası barış konferansında gündeme geldi ve bu konferansın sonuçları arasında kayda geçirildi. Konu Dünya Barış Konseyi’nin bundan yaklaşık bir ay sonra Lizbon’da yapılan Sekretarya ve Avrupa Bölge toplantılarında, daha sonra Eylül’de...
Uluslararası alanda emperyalistler arasında yeni bir geçiş dengesinin ipuçlarının belirginleştiği bir döneme girdik. Karizması yerlerde sürünen ABD’nin “liderliği” bir kez daha tartışılıyor, bu kez kendi içinde de. Güncel mesele Suriye krizi. Ama Suriye krizi ABD politikalarının bir tıkanma yaşadığı düğüm noktası olarak aynı zamanda ABD’nin Obama döneminde cisimleşen uluslararası alandaki stratejik tercihlerinin (ya da kararsızlıklarının)...
Suriye’de yirmi ikinci ayını geride bırakmaya hazırlanan savaşın büyük bir dezenformasyon kampanyasıyla birlikte yürütüldüğünden artık kimsenin şüphesi yok. Ülkede “diktatörlüğe karşı büyük bir halk isyanının” olduğuna ve silahlı militanların bu eylemleri korumak için silahlandığına inanmamız isteniyor. Ne var ki, sorun yalnızca geniş bir medya koalisyonunun dezenformasyonu üstlenmiş olması değil. Sol-sosyalist kesimin azımsanamayacak bir bölümü de...
Türkiye’de İkinci Cumhuriyet rejiminin kuruluş sürecini ve bugün izlediği politikaları savunan geniş yelpazenin ortaklaştığı noktalardan birisi iç ve dış politikada bu sürecin bir “normalleşme” anlamına geldiği ve direnenlerin “suni” bir “zorlama” içinde olduklarıydı. Öyle ki, Ortadoğu’da ABD’ye direnmeye çalışanlara karşı bu cenahın sözü çoğu durumda “dünyanın gerçeklerini” kabul etmeye çağıran bir içerikteydi. AKP ve Osmanlıya...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×