Cumhuriyet gazetesinden her seçim arifesinde araştırmalar anketler, röportajlar, okunur ve saf okuyucu, hani neredeyse sosyal-demokrasinin iktidar olacağına inanır. Burada saflık değil yönlendirme önemli, ve bu amaç gözönüne alındığında abartmayı haklı ve tutarlı bulmak da mümkün. Türkiye’nin “solcu” gazetesini okumalarının katkısı nedir bilinmez ama, sosyalist solda gelişmelere karşı yine bir abartmacı yaklaşım vardır. Tek bir farkla...
1917 Ekim sosyalist devrimi, uluslararası işçi hareketinin bir siyasal ve ideolojik güç olarak sosyalizmin en önemli ve kalıcı kazanımıdır. Bundan yaklaşık 73 yıl önce bolşevikler önderliğinde Rus proletaryası yeni bir dünya yaratmak için iktidara geldiğinde, uluslararası işçi hareketinin bir öncü müfrezesi olarak kabul gördü, olabildiğince desteklendi. Rus proletaryası, onun bilinçli öncüleri, bolşevikler uluslararası hareketin önüne...
İnsanın, gerçekliğin en az eksikli algılamasına ulaştığına inandığı bir anda, farkında olmadan, o gün için öne çıkmış bir parçaya takılıp kalması mümkün müdür? Mümkündür. Marksistler olarak, yaşadıkça pek çok şey öğreniyoruz. Öğrendiklerimizin arasında, kendi birikimimiz açısından “çok yeni” olanlar da yer alıyor. Zaman zaman hepimiz, kendi özgül konumumuzla sahip olmamız gereken bütünü artık yakaladığımıza inanıyoruz....
Türkiye solu son yıllarda gündemini yoğun biçimde dolduran birlik tartışmalarında bir kritik evreye daha girmiş bulunuyor. BTDK evresinin geride kalmasıyla ve diğer dinamiklerle birlikte, solun birliğini tartışan ve hedefleyen kesimleri de somut bir ayrışma yaşadılar. Bilindiği gibi ayrışmanın sağ tarafında yasal parti inşası, sol safında ise devrimci sosyalist blok önerisi şekillendi. Bu değinme yazısı, Gelenek‘te...
Demokratik halk devriminin teorik ve tarihsel kaynakları I Milli demokratik devrimin savunulurluğunun yok olması ile sosyalist devrimin güncelliğinin programlaştırılması arasında Türkiye için bir uğrak işlevi taşıyan demokratik halk devrimi perspektifinin teorik temelleri, Leninist sosyalist devrim kuramının kimi önermelerinin, somut durum analizlerinin genelleştirilmelerine kimi ölçütlerin gözardı edilip bazılarının da mutlaklaştırılmasına dayanır. Demokratik halk devriminin, somut konjonktürlerde...
1960’lardan başlayarak batı marksizminde ekonomizm üzerine geniş bir külliyat oluştu. Kimi lokal doğruların zaman zaman yakalandığını inkar etmek mümkün değil… Ancak bu yönelim, gerek bakışların ekonomizme çevrilmesine neden olan leitmotif gerekse eleştirilerin politik izdüşümleri gözönüne alındığında ne kendilerinin ne de “marksizmin” bunalımının aşılmasına hizmet etti. Hizmet ettiği şey, batıda 60’lardan itibaren bilinen rotasına oturmuş bulunan...
Bir an için kendinizi dışarıdan bir gözlemcinin yerine koyup Türkiye’nin son yıllarına bakmayı denediniz mi hiç? Sosyalist hareketin içinde sürüp giden tartışmaları, çalkantıları bir an aklınızdan çıkartıp şu ülkenin yaşadığı gelişmeler çerçevesinde, solun toplumsal koordinatlarını saptamayı denediniz mi? Eğer tüm ufkunuz solun iç sorunları, yani kendi dünyanızla sınırlı değilse, mutlaka böyle bir gözlemde bulunmak aklınıza...
Türkiye’de sol hareketin tarihini global olarak ele almaya çalıştığımızda şöyle bir sorunla karşı karşıya kalıyoruz: Yapılması beklenen somut bir tarih anlatımının ötesine geçtiği için, bütünü hangi kesitlerde inceleyeceğimiz önem kazanıyor. Sorun ise hangi kesitin veya kesitlerin operasyonel bir inceleme olanağı sunduğunun tayin edilmesinde yatıyor. Üstelik, sol tarih bize statik biyolojik bir inceleme olanağı sunuyor. Otopsi...
TARTIŞMAYA DIŞARIDAN KATKI: BİR YOLDAŞIN MEKTUBU Görüş’ün Kasım sayısında Sayın Ahmet Kaçmaz’ın iki yazısı çıktı. Bunlardan ilki sosyalist demokrasiye ilişkindi ve sosyalizmi siyasal içerik ile araçlarından arındıran liberallikte tezler ileri sürülüyordu. İkinci yazı Macaristan’a değiniyor ve Kaçmaz haklı olarak Macar komünistlerine(!) kızıyordu. Bir de bir tepkisi vardı ve insanların Macar komünistleri gibi gömlek değiştirircesine düşünce...
“Onların içinde de üç ayrı eğilim varmış. Birincisi ‘bu iş böyle gitmez’ diyormuş. İkincisi ‘bu iş bizle başladı bizle bitecek’de ısrar ediyormuş. Üçüncü eğilim ise başka bir yol aranışı içindeymiş…” Türkiye solunda neler olup bittiğini merak edenler, sordukları sorulara bu tür yanıtlar alıyorlar. Yukarıdakine benzer saptamalar, soldaki grupların büyük çoğunluğu için geçerli olmaya başladı. Bugün,...