“Ben bir rastlantıyla okuma olanağı bulmuştum. Açların, çıplakların, okumayanların yerini, şans bize gülmüş, biz doldurmuştuk. Peki bana bunları kim veriyor diye sorduğumda, o günlerdeki yanıtım devlet oluyordu. Daha sonra devlet kimi temsil ediyor sorusuyla asıl karşılığını buldum. Halk veriyordu, Türkiye gibi okumayanların milyonları bulduğu bir ülkede okuyabilenleri aslında halk okutuyordu… bu borç ödenmez, ama ödemeye...
|Güncel Değerlendirmeler / Sosyalist Tavır |Jakobenizm / İttihat Terakki / Kemalizm |Restorasyon Analizleri|
1980 sonrası burjuva siyaset ve ideoloji alanının yapılanmasının temel zemini liberalizm, bunun emekçi sınıflara izdüşümü ise depolitizasyon ve örgütsüzlük olmuştu. 12 Eylül askeri diktatörlüğünün sınıf mücadelesini küllendirmesi ve otoriter yapıyı yeniden inşa etmesinden sonra liberalizm ve depolitizasyon çifti yeni krizlerin önünü alacak, krizin kapitalizmin içsel mekanizmalarından kaçınılmaz yeniden üremesi ise Türkiye’nin dünya kapitalizmine eski dönemlerde...
“Çekirdeğin çekiciliği küçüklüğünde Ve illa ki büyümesinde…” Ne Yapmalı, sosyalist mücadelede bir klasik olmanın ötesinde, dönüp dönüp bakmayı gerektiren bir ürün. 1902 yılında, Bolşeviklerin Menşeviklerle yollarını ayırmasından bir yıl önce Lenin’in kaleme aldığı kitap, sorunu çok açık olarak ortaya koyar: “Birleşmeden önce ve birleşebilmek için her şeyden önce sağlam ve kesin sınır çizgilerini çizmemiz gerekir”...
Türkiye kapitalizminin gündemi siyasetle yüklemesi ile solun siyaset yoğunluğunu düşürmesi arasındaki çelişkinin üzerinde durulmalıdır. Gelenek Gündemi’ni bu konuya ayırarak, önümüzdeki aylarda sürece nasıl müdahale edeceğimizin ipuçlarını vermek istiyoruz. Yukarıda değindiğimiz çelişki ilk bakışta anlaşılmaz bulunabilir. 1980 sonrasında kendisini devreye sokucu az sayıda dönem bulan Türkiye solu, 1995 ve 1996’nın ilk yarısında eline geçen fırsatları belli...
Türkiye solu, elbette yasal sol partilerden ibaret değil. Bu ülkede yasal parti formuyla çalışmayan önemli siyasi hareketler var; daha az önemli siyasi hareketler de… Bütünü söz konusu olduğunda sol hareketleri yasal parti olanlar-olmayanlar diye ayırmak da pek mümkün değil. Siyasi hareketler, hedefler ve geliştirdikleri araçların bütünlüğünde değerlendirilebilirler. Nitekim yasal parti olmayan sol hareketler içerisinde, belirgin...
Fransa’da İç Savaş Marx’ın, Uluslararası Emekçiler Derneği (yani I. Enternasyonal) adına kaleme aldığı, 1870 Fransa-Almanya savaşı ve Fransa iç savaşı ile ilgili çağrıları içerir. Fransa-Almanya savaşı üzerine olan ilk iki çağrı, daha çok bir durum değerlendirmesi niteliğindedir ve Fransa ve Avrupa proletaryasına siyasal görevler gösterir. Fransa iç savaşına dair olan çağrıda ise, Marx bir yandan...
Sevdalınız Komünisttir Annelerin ninnilerinden spikerin okuduğu habere kadar, yürekte, kitapta ve sokakta yenebilmek yalanı, anlamak sevgilim, o, bir müthiş bahtiyarlık, anlamak gideni ve gelmekte olanı. 1946 – Bursa Hapishanesi Nazım Hikmet,Türkiye toprağında sosyalizm mücadelesinin temelini atan geleneksel sol kuşağın bir temsilcisi. Büyük Ekim Devrimi’nin coşkusuyla mücadeleye giren “ilk komünist partililer’ kuşağı, daha kavganın başında iken...
Gelenek’in 51. sayısı, ciddi bir gecikme ve bu gecikmeyi belli ölçülerde telafi edecek doyurucu bir içerikle çıkıyor. Yazılara burada tek tek değinmek gereğini duymuyoruz. Değişik alanları kapsayan çok sayıda çalışmanın yer aldığı bu sayımızı ilgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz. Bir sonraki sayımız, büyük ölçüde Türkiye solu değerlendirmelerine ayrılacak. Değişik geleneklerden sol hareketlerin dünü ve bugününe ışık tutacak...
Gelenek’in bir önceki 50. sayısının yayınlanışından sonra oldukça uzun bir süre geçti. Türkiye gibi ülkelerde, siyasi dengelerin günden güne değişebildiği, toplumsal dinamiklerin kısa sürede hızlanıp dalgalanabildiği biliniyor. Bu nedenle, Gelenek’in çıkmadığı aylara ilişkin kapsayıcı bir siyasi değerlendirme yapmak demek, aslında başlıbaşına bir kitabı, bu değerlendirmeye ayırmak demek. Ancak başka yayınlarımız, özellikle haftalık Sosyalist İktidar’ın varlığı...
Bu yazıda, yirmi yedi yıllık kısa bir yaşamı, ardından bu kadar çok konuşulan, bu kadar çok ardılı olan bir hareketin önderini anlatmaya çalışacağız. Mahir Çayan’ı anlatmak için, güçlü bir sosyalist blokun olduğu, sosyalist blok ile kapitalist blok arasındaki mücadelenin tüm yerel mücadele süreçlerini üst belirlediği bir döneme geri dönüp, “devrimci TİP muhalefeti”ne, Dev-Genç’e ve onun...