Gelenek 6. yılına girmeye hazırlanırken oldukça doyurucu bulunacağına inandığımız bir sayıyla çıkıyor karşınıza. Önce elbette seçimlerdeki tavrımıza değinen Gündem var. Gelenek, bu seçimlerde sosyalizmin bağımsız sesi olacak bir açık devrimci işçi partisinden yoksun olmanın burukluğunu yaşıyor. Ancak mevcut olanaklarla bu sesin yükseltilmesi için elden gelen herşeyin yapılmasında büyük yarar var. Bu nedenle devrimci seçim bloğundaki...
Siyasal olan herşeyin bir araç olması gibi seçimler de ama boykot edilerek, ama sistem içi tercihler yapılarak, ama bağımsız seçenekler gösterilerek, veya dolaylı bir biçimde seçim atmosferinin araladığı kapılar kullanılarak değerlendirilebilecek bir araç. Düzen içi olması onun bir siyasal araç olma özelliğini ortadan kaldırmıyor. Ancak siyasal mücadelede kullanılan araçların tek tek işlevsel ve etkili olabilmesi...
Cam işçisi bir aileden, sekiz kardeşinden yedincisi olan Vahdettin ÖZKAN 1961 yılında PAŞABAHÇE’de doğdu. İlk ve ortaokulu tamamladıktan sonra F.İ.Lisesi 1.sınıftan terketti. Okul döneminden sonra kısa dönem Şişe Cam işçiliği ve Hizmet İşkolunda Gezi Oteli’nde çalıştı. Siyasal yaşama 1976-1977 yıllarında atıldı. TİP Beykoz ilçe örgütünde üye olarak çalıştı. 1980 döneminde ve sonrasında siyasal mücadelenin içindeydi....
GELENEK: Türkiye solunda mevcut oluşumların sosyalist program ve örgütlenme alanında ortaya çıkan boşluğu doldurdukları söylenebilir mi, içinde bulunduğunuz SBP bu boşluğu doldurma açısından işlevsel olabildi mi? SAVAŞ AL: Kuşkusuz son yıllarda sosyalist dünyada gelişen olaylar, ülkemiz sosyalistlerini de derinden etkiledi. Yalnız burada bir konuyu açıklığa kavuşturmak gerekiyor. Bugüne kadar sosyalist denilince; bizde anlaşılan doğrudan doğruya...
Aşağıda Sovyetler Birliği’nde karşı devrim öncesinde ülkenin en önemli günlük gazetelerinden birisi olan Sovyetskaya Rassiya’nın yazı kurulu üyelerinden biri ile yapılan görüşmenin bir bölümünü sunuyoruz. Görüşme, Ağustos ayındaki müdahaleden önce gerçekleşmesine rağmen bugün olup bitenlere ışık tutan niteliği gözönüne alınarak yayınlandı. GELENEK: Gazeteniz reformistler tarafından Sovyetler Birliği’nin en “muhafazakar” yayını olarak kabul ediliyor. Siz kendinizi...
Gelenek geleneğini bozdu!.. Karşınıza yeni bir biçim ve biraz daha farklı bir içerik ile çıkıyoruz. Önceki formumuzun bütün olumluluklarını yaşatmaya çalışacağız, ama değişikliğin mutlaka daha iyiye doğru yönelmesini sağlayarak… Bizim açımızdan bir değişiklik daha var: Aylık gazetemiz Siyaset bir periyodik olarak artık çıkmayacak. Onun boşluğunu ve daha ötesini ortak bir süreçte doldurmak temel hedefimiz ama...
Türkiye’de hükümetlerin beceriksizliğini tartışmıyoruz bile, bu onların kaderi… Ama iki-üç ay gibi kısa bir süredeki icraattaki çeşniyi yalnızca bu beceriksizlik ile açıklamak ne kadar doğru olacak? Siyasal iktidar aynı anda onca genci sorgusuz sualsiz katledip, ardından devrimci tutsaklardan önemli bir bölümünü daha serbest bırakıyor. Önce Kürtçe konuşmaya izin veriyor, ardından açık savaş halini silahlı devrimci...
1991’in 1 Mayısı’ına yaklaştığımız günlerde sizlere merhaba diyoruz. Türkiye işçi sınıfı genel grev, Zonguldak Direnişi, geniş bir grevler dalgası, bunların ardından gelen bir tensikat ve baskı politikası ile dolu dolu geçirdi bu yılın ilk aylarını… Sorunlarının yoğunluğu ve hareketliliğin boyutlanmasına karşılık, bunlara paralel bir politizasyonun kendini göstermemesi 80’li yıllar işçi hareketinin bir karakteristiğiydi. Bu özellik...
33. kitabımızla 1990 yılının sonuna gelmiş bulunuyoruz. 1991 yılında hem dizimizin sizlere herzaman olduğu gibi düzenli bir periyodla, hem de daha doyurucu bir içerikle ulaştırmayı hedefleyeceğiz. Yine bu yıl yayınevi olarak da programımıza aldığımız kitap basımları olacak. Bu programın ilk adımını Metin Çulhaoğlu’nun Yürüyüş, Yurt ve Dünya ve Sosyalist İktidar dergilerinde yayınlanmış bulunan çalışmalarından bir...
SS Kararnameleri’nin bir uygulaması olarak 29.12.1990 tarihinde “toplatma kararı” olmaksızın, “Dergiler Platformu”nun bastırdığı “Özel Sayı”nın polis tarafından keyfi olarak alıkoyulmasını protesto ediyor, bu Özel Sayı’da yayınlanacak olan yazımızı yayınlıyoruz. Türkiye kapitalizmi işçi sınıfı karşısında son 15 yıldır sistemli bir baskı ve yıldırma politikası izledi. Bugün görünüşte bir “demokratikleşme” yaşanıyor. Ancak, “demokratikleşme” işçi sınıfına yönelik baskılar...