11 Eylül günü önce New York ardından Washington’da belirlenmiş hedeflere çakılan yolcu uçaklarının yarattığı tahribatın televizyon kanalları marifetiyle kısa sürede bütün dünyaya aktarılması milyarlarca insanın aynı sinema perdesine düşen görüntülerle baş başa kalması anlamına geldi. Eşitsizlik ve çelişkilerle dolu bir dünyada aynı görüntülerin farklı duygular yaratması son derece doğaldı. Amerika Birleşik Devletleri’nin sembol ve karar...
|Güncel Değerlendirmeler / Sosyalist Tavır |Leninizm ve Örgüt Teorisi |Marksizm / Yöntem |Parti Tarihi ve TKP |Türkiye Siyasi Tarihi|
Bu kez sorularla devam edelim. Bir kısmı kendi kendimize sorduğumuz ya da dostlarımız tarafından sıkça gündeme getirilen türden; ilerletici yanıta zorlayıcı. Diğer bir kısmı ise “dostluk”tan -ve bize zarar vermekten de- uzak sorularla… Sosyalist İktidar Partisi bir ara çok hassas olduğu leninist ortodoksiden uzaklaşıyor mu? Bu sorunun ne kadar kapsamlı olduğu hemen farkedilecektir. Öyle ki...
|Güncel Değerlendirmeler / Sosyalist Tavır |Leninizm ve Örgüt Teorisi |Marksizm / Yöntem |Parti Tarihi ve TKP |Türkiye Siyasi Tarihi |Türkiye Sol Tarihi |Türkiye Solu|
Sosyalizm mücadelesinin neresindeyiz?.. Yolun neresindeyiz? Ya da… Solda durum saptaması… Çok sık olmamak kaydıyla bu tür sorulara yanıt aramak, bu sorulardan hareketle toparlayıcı değerlendirmeler yapmak gerekiyor. Çünkü sosyalizm mücadelesi, sabit ağırlıklarla ve bozulmaması gereken bir denge halinde yürümüyor. Önceliklerle ihtiyaçların nesnel ve öznel faktörlerin etkisiyle sürekli yer değiştirdiği bir tarihe sahibiz. Bu tarihin bir iç...
Tamamlanma aşamasındayken bu yazının eksenini kaydırıcı bir gelişme yaşandı Türkiye’de. “Ulusal Güvenlik” konusunda Mesut Yılmaz’ın başlattığı tartışmanın önümüzdeki günlerde dallanıp budaklanarak sürmesi kaçınılmaz gözüküyor. Çünkü sorun bu tür gerilimlerde derhal geri çekilmesini bilen Mesut Yılmaz’ın kişisel tercihlerinden bağımsızlaşmış durumda. Yoksa kimse Mesut üzerinden bir tartışma yapacak, onun attığı taşın peşinden gidecek kadar saf değil. “Tartışma”...
Marx en az Fransa üçlemesi kadar değerli ve keyifli Neue Rheinische Zeitung yazılarından birisinde şöyle diyor: “Burjuvazinin ticari ve endüstriyel kesimleri kendilerini karşı-devrimin kollarına atıyorlar. Sanki karşı-devrim devrimin uvertürü değilmiş gibi…” (Marx; 21 Ocak 1849) Şaşırtıcı gelebilir. Çünkü sınıflar mücadelesi tarihi, devrim ve karşı-devrimin aynı momentin zıt kutupları olduğunu söyler. Karşı-devrimlerin “gerçekleşmeyen” ya da “gerçekleştirilemeyen”...
Bizim marksist ya da ilerici aydınlarımızın bir bölümü (büyük bir bölümü demek yaralayıcı olacak) neden aydınlanmacılıktan bu kadar korkuyorlar? Hadi peşin hüküm vermeyelim, “cılık” demeyelim de daha kategorik bir kavram kullanalım; “Aydınlanma” neden onlar için kopulması gereken bir dönem? Marksistten ve aydından söz ediyoruz. Kendisine bahşedilen “ışık tutucu” sıfatın kaynağındaki bir büyük mücadeleye bu...
|Belge |Devrim Teorisi |Dünya Solu / Enternasyonalizm |Güncel Değerlendirmeler / Sosyalist Tavır |İşçi Sınıfı ve Sendikal Hareket |Parti Tarihi ve TKP|
Yunanistan Komünist Partisi’nin evsahipliği yaptığı “Parti ve Sendikalar” konulu uluslararası toplantıya, dünyanın değişik bölgelerinden 60’ı aşkın komünist ya da işçi partisi katıldı. Sosyalist İktidar Partisi’ni Kemal Okuyan ve Uğur İşlek’in temsil ettiği toplantıda konuya ilişkin çok sayıda tebliğ sunuldu. Okuyan ve aynı zamanda Sınıf Tavrı Dergisi Genel Yayın Yönetmeni olan İşlek, Atina’da çok sayıda...
Sosyalist devrimci mücadelede stratejik hesaplar temel olarak hangi tarihsel kesit üzerine kurulur? Bu soru son derece önemlidir ve “devrim-karşı devrim” sıkışmasını ortaya çıkaran konjonktürlere özel ve belirleyici bir yer vermeyen hiçbir strateji devrimci olamaz. Komünistlerin “devrimci kriz”ler dışındaki siyasal açılım ve hazırlıklarının tali veya ikincil duruma düşmesini hiç de gerektirmeyen bu yaklaşım, sözü edilen “evrimci...
Güncelin baskısı her zaman komünistleri üzecek değil ya… Bu kez güncel liberal solcularımız üzerinde sıkı bir markaj uyguluyor, onlara nefes aldırmıyor. Emperyalizm ve emperyalist örgütlenmeleri merkeze koyan bir Gelenek çıkarmaya karar verdikten kısa bir süre sonra hiçbir teorik çalışmanın, hiçbir marksist analizin elde edemeyeceği kadar kesin bir sonuç, bizzat Türkiye kapitalizminin emperyalist dünya içerisindeki serüveninde...
Bu yazı sanatçı ve siyasetçi arasındaki gerilim üzerine kurulu değil. Böyle bir “gerilim” var elbette. Üstelik bu gerilim, bazılarının sandığı gibi tek başına, “birey”in toplumsal süreçlerde farklı konumlanış alanlarında bulunuyor olmasından kaynaklanmıyor. Sanatçı ve siyasetçi arasındaki gerilim, büyük ölçüde, sanat ve siyaset arasındaki gerilimin ürünü. Bu gerilimin ardındaki “bütünlük”, “etkileşim” ve “bağlar” da bu yazının...