Komünistlerin seçimlere bir olanak olarak bakması adettendir. Burada bir tuhaflık yok, seçimlerin seslenme ve örgütlenme açısından ek kanallar yarattığı açık. Ancak bu olanakları değerlendirebilmek için bilinmesi gereken, seçimlerin öncelikle bir sınıf mücadelesi alanı olduğudur. Seçimler, sermaye egemenlinin yerleşik kurumlarından biri olmasına karşın, bir sınıf mücadele alanıdır. Seçimlerin sermaye egemenliğinin yerleşik kurumlarından biri olduğu önermesinden başlayalım....
Giriş ve amaç Bu yazıda Türkiye’deki savunma sanayiine mercek tutmaya çalışacağız. Son dönemde özellikle ABD, Almanya ve Rusya gibi ülkelerden tedarik edilen, edilmesi planlanan savunma ihtiyaçları üzerinden gündeme gelen bu alanda Türkiye’nin ne ölçüde bağımsız olduğunu ortaya koymaya gayret edeceğiz. Türkiye’nin bağlı bulunduğu uluslararası ittifakların (özellikle NATO) bu alana müdahalelerini araştırmak için çaba harcayacağız. Terminoloji...
1914 yılında Avrupa’da büyük savaş başladığında çok az kişi olayların böyle gelişmesine şaşırmıştı. Savaşın eli kulağında olduğu yıllardır söyleniyordu. Özellikle siyasetin solunda yer alanlar için tartışma konusu savaşın çıkıp çıkmayacağı değildi. Savaş zaten çıkacaktı. Tartışma bu esnada sosyalistlerin ne yapması gerektiği konusunda kilitleniyordu. Beklenildiği gibi savaş çıktı çıkmasına ama herkes beklenildiği gibi davranmadı. Belki daha...
Fatma, tekstil işçisi bir kadın… Ağır çalışma koşulları altında, sağlık sorunları hiçe sayılarak, iş güvencesinden yoksun yıllarca emek vermiş, hala da veriyor. Rutubetli çalışma alanlarında, uzun mesai saatlerinde ayakta durmaya çalışmış. Hilal, bir öğretmen… AKP’nin özel olarak üzerine düştüğü bir alanda, imam hatiplerle, gerici müfredatla, tarikatlarla kuşatılan, insanlara gerici karanlığın alternatifi olarak piyasacı karanlığın gösterildiği...
Orta sınıf ideolojisi, tabiatı gereği sosyalizmin değerleri ve özüyle karşıtlık üretir. Bu karşıtlık; siyaset sahnesinde yahut siyasal alandan etkilenen geniş emekçi sınıflar içerisinde her zaman, her koşulda ve her siyasal kesitte gözle görülür olmayabilir. İdeolojiler alanındaki hesaplaşmanın seyri, işçi sınıfının ülke siyasetindeki gücü bu açıdan belirleyendir. Ülkemizde de böyledir. Ülkemizde sermaye sınıfının içerisinde olduğu kriz,...
2019 yılının başında, Türkiye kapitalizminin bir önceki yıldan devraldığı krizin daha henüz ancak olgunlaştığını ve önümüzdeki aylarda daha da derinleşeceğini söylemek mümkün. Korkut Boratav, soL portal yazılarında bu gidişatın ayrıntılı analizlerini bizlere sunuyor, onun çizdiği çerçeveyi devralarak ilerleyelim. Buna göre, 2018 yılının baharında başlayan güven kaybı, TL’nin değerinin düşüşü ve dovizli dış borçların ödenmesinde yaşanan...
12 Eylül’ü açılış sayabiliriz. Düzen krizdeydi ve bir çıkış yolu arıyorlardı. Ticarette liberalizasyon ve bunun için de toplumdaki her türlü örgütlülüğün tasfiyesi gerekiyordu. 24 Ocak kararları ile 12 Eylül darbesi arasındaki bağlantı budur. Kararları 24 Ocak’ta aldılar, beklediler, 12 Eylül geldi engelleri kaldırdı ve Türkiye böylece yeni bir yola girmiş oldu. Bugünkü karartmanın başlangıcı bu...
Nihat Behram “Ateşi Solumak” koymuş son kitabının adını. Doğrudur; ilk gençlik yıllarından bugüne ateşi soluyarak geldi o. “Ateşi Soluyan Şair”i anlayabilmek ve anlatabilmek için onu var eden koşulları bilmek gerekiyor. Nihat Behram, 18 Kasım 1946’da Kars’ta dünyaya gelir. Babası Haydar Bey 1940 yılında Kars’a Ziraat Müdürlüğü’ne ziraat mühendisi olarak tayin edilir. İsmet Hanım‘la 1941’de evlenir....
“Bence saygınlığı ya da yaşı ne olursa olsun hiçbir yazar kendisi için bir ayrıcalık isteğinde bulunamaz. ‘Yanlış yapma özgürlüğü’ne gelince; eğer bir kolektif çiftlikte grup önderi yanlış yaparsa, çiftlik başkanı onun yanlışını düzeltecektir. Bu, yerel nitelikte bir yanlıştır ve diğer insanlara zarar vermeyecektir. Yazar, yayımlanan bir çalışmasında yanlış yaparsa binlerce okuru yanlışa sürükleyecektir: İşte mesleğimizin...
Aleksandra Kollontay, 1909 Çeviri: Bahar Tümer Çevirisini sunduğumuz aşağıdaki metin, Aleksandra Kollontay’ın 1909’da “Kadın Sorununun Toplumsal Temeli” ismiyle yayımladığı kitabından seçilmiş bölümlerden oluşmaktadır. 1872-1952 yılları arasında yaşayan ve ilk olarak 1899 yılında 27 yaşındayken Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’ne katılanKollontayişçi kadınlar örgütlerinin temellerini atan ilk sosyalistlerden biridir. 1917’de PetrogradSovyeti Yürütme Komitesi’ne seçilen Kollontay Ekim Devrimi...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×