Elinizdeki 8. kitabımızla birlikte, Gelenek’in ilk altı kitabı da ciltlenmiş olarak çıkmış bulunuyor. Gelenek’in birinci cildi, posta masrafı hariç 2.850,-TL. karşılığında adresimizden istenebilir. Bu kitabımız yoğun bir içeriğe sahip. Kitabın ana konusunu oluşturan “devrimci demokratlara yaklaşım” dışında, “Gelenek Gündemi” oldukça önemli bir konuya, Türkiye’de yasal sosyalist parti sorununa eğiliyor. “Gündem”de yer alan genel değerlendirmeyi, bundan...
Türkiye’de sosyalist parti tartışmaları, yeni boyutlar kazanarak önümüzdeki dönem de süreceğe benzemektedir. Büyük çoğunluğunu sol liberallerin oluşturduğu kesimin bir süre önce başlattığı tartışmaların ise eski canlılığını artık tümüyle yitirdiği gözleniyor. Sosyalist kadroların, özellikle Zemin ve Saçak gibi dergilere yansıyan bu tartışmalardan uzak kalması iki ayrı yaklaşımın sonucu olabilirdi. İlk olarak, ilkeleri ve kadroları ne olursa...
“Yasaksız bir Türkiye’de çalışmak istiyoruz.” TKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu, önce Güneş, ardından Yeni Gündem, son olarak da Milliyet’te yayınlanan röportajlarda ‘yeni yönelişler” sergiledi. NATO’dan ayrılmayı “gereksiz”, AET’ye girmeyi ise yalnızca “zamansız” bulan saptamaları da içeren bu yöneliş ne ölçüde “yeni”dir? Gerçekte TKP, Türkiye sosyalist hareketinde kendine sürekli bir yer edinen demokrat-Kemalist eğilimin en berrak...
Türkiye solunda 1980 öncesinin yoğun tartışmalarına dönülüp bakıldığında, bir garipliği anımsamamak mümkün değil. Gerçekte ciddi ciddi bakılsa, bu tartışmalarda bir değil pek çok gariplik görülür. Ama biri özellikle ilginçti, hatta rahatsız edici bir yön de taşıyordu. Bir büyük kentimizin gecekondu kesiminde yaşayan, 17-18 yaşlarında delişmen devrimciler, kimi özellikleri ya da bağlı oldukları “siyaset” gereği, geleneksel...
Geleneksel sol‘un taşıdığı içerik, bu kavramın hangi ayrımı ifade ettiği artık kimsenin meçhulü değil. Teorik ve siyasi çözümlemelerin ötesinde, bu ayrım için daha doğrudan bir formülasyon sunulabilir. Gelenek’in geleneksel sol/yeni sol ayrıştırması bir dizi dergi ve çevrede rahatsızlık doğurdu, kolaycı ve mutlak bir saptama olduğu iddia edildi. Geleneksel sol/yeni sol ayrımından duyulan her rahatsızlık, gerçekte...
Türkiye’de devrimci demokrasi için yeni bir tırmanma dönemi mi yaşanıyor? Ciddî bir kıpırdanma olduğu kesin. Bunun bir göstergesi, sayıları giderek artan yayın organları, diğeri de öğrenci gençliğin son dönem sergilediği dinamizm ve bu dinamizmin bir kez daha devrimci demokratlara kucak açmakta oluşu… 12 Eylül sonrasında sol harekette tümüyle birlikte siyaset dışına itelenen bu kesim 80...
Önemli tarihsel dönemeçlere kişilikleriyle damga vurmuş olan insanların karşılaştıkları sorunların başında kendi “meşruluk”larını ortaya koyabilmek gelir. Hele hele tüm siyasi kaygılara karşın, belli bir teorik çerçeve ile hareket eden, insanlararası eşitsizliklere yol açan toplumsal koşulları ortadan kaldırma amacıyla mücadele verenler için söz konusu “meşruluk”, tarihin mantığına, önsel ideolojik tutumlara ve kendilerine karşı bir yüzleşmedir. 1917...
Gene başladı… Üstelik gene “masum” taleplerle başladı… Kimilerince beklenen ve hatta belki gecikmiş olan, kimilerince beklenmedik ve hoş karşılanmayan görüntüler kapladı gazete sütunlarını. Uslanmayacak mıydı bu öğrenciler? Ne istiyorlardı yine, okullarını bitirip hayata atılmak varken, neyin kavgasını veriyorlardı? Türkiye nisan ayında, ayın ortalarında doruğuna çıkmak üzere, öğrenci olaylarının etkisini hissetmişti… Oysa aynı nisan ayı, Özal’ın...
Geçtiğimiz iki yıl içinde Türk sinemasında çok da doğru sayılmayacak şekilde “12 Eylül filmleri” diye adlandırılan dört film yapıldı. Geniş yankı uyandırdıkları söylenebilir. Bu filmleri Türk solunun 1980’den bu yana ve hatta 80 öncesinde yaşadıkları ile hesaplaşma denemeleri olarak değerlendirmek gerekli. Sol kesimler dışında, 80 öncesi ile nasıl bir hesaplaşma yapıldığı hepimizce biliniyor. Ancak yine...