AKP şiddeti nerede uyguluyor?

“Robinson, Cuma’yı ‘elde kılıç’ köleleştirdi. Kılıcı nereden aldı? Robinson Crusoe masalının hayalî adalarında bile, şimdiye kadar kılıçların ağaçlarda yetiştiği görülmemiştir.”[1] Türkiye’de karşı-devrimin önündeki en büyük engel ’80 öncesinde solun toplumsal-siyasal planda kazandığı mevzilerdi. Karşı-devrimci enerjinin unsurları, büyüyen Türkiye burjuvazisinin ihtiyaçları ve anti-komünizmin gereksinimleri sayesinde canlı tutuluyor, Türkiye bu sınıfsal dengeler içerisinde devrim ile karşı-devrimin çekiştiği…

Devamı...

Kitle ikna silahları I: Kissinger’dan Korona Günlerine

“Kendi halkının sorumsuzluğu yüzünden bir ülkenin Komünistleşmesini neden öylece durup izlememiz gerektiğini anlamıyorum.” ― Henry Kissinger Yüzyıla yaklaşan ömrünün sonuna doğru şu güzide sözlerinin bir komünist partinin yayın organına taşındığını görseydi bunaması varsa bile kesin toparlardı. Gerçi bu sözleri sarfettiği dönemin yani “soğuk savaş”ın[1] kazananı, kendisinin de aktif militanı olduğu cepheydi ama yine de nereden baksak…

Devamı...

Atlantik’in öte tarafındaki komedi Erdoğan’ın trajedisi olur mu?

“Kongremize yapılan saldırıdan dolayı tüm Amerikalılar dehşete kapıldı. Siyasi şiddet, Amerikan halkı olarak değer verdiğimiz her şeye karşı yapılmış bir saldırıdır. Bu, asla hoş görülemez. Şimdi, daha önce hiç olmadığı kadar, siyasi hıncımızın üzerinde ortak değerlerimiz etrafında toplanmalı ve ortak kaderimizi oluşturmalıyız.” Artık eski Başkan diyebiliriz, Trump veda konuşmasında bunları söyledi. Daha önceki dik kafalı…

Devamı...

Brecht – Berio – Eco Üçgeni: Açıklık ve Politika Nerede Kesişir?

İtalyan besteci Luciano Berio (1925-2003), kadın sesi ve büyük orkestra için bestelediği Epifaniler’de 20. yüzyıl Avrupası’nın hem yeni sanat anlayışının hem de modern hayatının bir dökümünü -ve de “açık” bir yorumunu- sunan metinlerden yararlanır. Yapıtını şöyle açıklamaya başlar besteci: 1959’dan 1961’e kadar besteleyip 1965’te yeniden gözden geçirdiğim Epifaniler, yedi orkestral parçadan oluşan bir dizinin beş…

Devamı...

‘Bir Başkadır’ tartışmalarına dair bir eleştiri

Berkun Oya’nın “Bir Başkadır” adlı dizisi, Türkiye’de uzun süredir hiçbir sanatsal yapıtın beceremediği kadar hararetle tartışıldı. Bu tartışmalarda, özellikle diziye soldan yöneltilen eleştirilerin bir kısmında katılmadığım bir yön var, ve bu, aslına bakılırsa, epeydir soldan yapılan sanat eleştirilerinde gözlemlediğim bir sıkıntı. Dolayısıyla, bu yazıyı kaleme almaktaki esas amacım, “Bir Başkadır” dizisinin kendisinden çok, sanat eleştirisinin…

Devamı...

Gençlere “Ne Yapmamalı” öğütleri

Orta sınıf ideolojisi, tabiatı gereği sosyalizmin değerleri ve özüyle karşıtlık üretir. Bu karşıtlık; siyaset sahnesinde yahut siyasal alandan etkilenen geniş emekçi sınıflar içerisinde her zaman, her koşulda ve her siyasal kesitte gözle görülür olmayabilir. İdeolojiler alanındaki hesaplaşmanın seyri, işçi sınıfının ülke siyasetindeki gücü bu açıdan belirleyendir. Ülkemizde de böyledir. Ülkemizde sermaye sınıfının içerisinde olduğu kriz,…

Devamı...

Savaşa geleneğimizle bakmak

Savaş, sözlükte “devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele” olarak tanımlanıyor. Savaşın aracı olan silah öne çıkarılmış; tanımın içi boşaltılmış. Oysa tanımın anahtar kavramı ve öznesi devlet; gizlenen temel fiili ise şiddet. Tarihsel materyalizm, savaşın nedenselliğini maddi dünyanın ilişkilerinde aramamız gerektiğini söylüyor. Sınıfsal boyut teorinin ışığında görünür hale gelir; bu, çoklukla derin bir çözümlemeyi gerektirir….

Devamı...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×