Sovyet Anayasaları: Kısa tarihçe ve arka plan

Bu yazıyla Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’ndeki işçi iktidarının anayasalarını öz itibarıyla inceleyerek ülkemizde süregiden tartışmalara yeni bir bakış açısı kazandırmaya çalışacağız. 1918 Rusya Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Anayasası[1] 1917 Ekim Devriminin ardından Bolşevikler önderliğinde iktidara gelen Rusya topraklarındaki işçiler ve emekçiler, yeni kurdukları sosyalist işçi cumhuriyetinin temel yasası olarak 10 Temmuz 1918 tarihinde kabul edilen ve…

Devamı...

Ali Rıza Aydın ile söyleşi: Anayasal cumhuriyetin durumu üzerine

Geçtiğimiz ayın ana gündemlerinden bir tanesi de anayasa tartışmalarıydı. AKP iktidarı “2023 hedefleri” doğrultusunda “cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine” uygun ve Türkiye’yi “21. yüzyıldaki yeni hedeflere” hazırlayacak yeni bir anayasa yapılması çağrısı yaptı. Daha doğrusu böyle bir sürece dair bir “kart” açmış oldu. Kart diyoruz çünkü kimileri anayasa başlığının sadece AKP karşıtı düzen-içi muhalefet bloğunu çözmek için…

Devamı...

Komünist laikliği ayırt etmek

Laik sözcüğü için sözlükler “halka ait olan” anlamını veriyor ve kökenini Latince laicus, Yunanca laikos’a dayandırıyor. Ölü bir dil olan Latinceden türemiş dillerde halk sözcüğü bu kökten ayrılmış, ama günümüz Yunancasında laos olarak kullanılıyor. Türkiye laikliğiyle veya Kemalist laiklikle sık sık eşleştirilen Fransız laisizminin şekillenmesine emek verenler arasında bazı Marksistler de sayılır. Bunların başında gelen…

Devamı...

Kadına yönelik şiddet: Bütünle bağ kurmak ve zemin tarifi

Bugün[1] kadına yönelik şiddet başlığı altında birikenlerin niceliği ve yoğunluğu, konuşarak tüketilebilecek düzeyi çoktan aşmış durumda. Nesnellik, iktidarı aldıktan sonra dahi uzunca bir süre, komünistleri bu konuyla meşgul edeceğe benziyor. İşte bu sebeple, bizim bu başlığa dair tüm biriktireceklerimiz, hem sosyalizmde elimizi rahatlatacak hem de iktidar mücadelemizde, uygun müdahale araçları geliştirmek için nesneyi anlamamıza yarayacak….

Devamı...

Geçmişten günümüze kadının annelik sınavı

Günümüzden dört bin yıl önce bu topraklarda Neşili[1] dilini konuşan çocuklar, annelerine “anna” diye hitap ederlermiş.[2] İnsanlık tarihinin günümüze dek ulaşan mirası, ister istemez bugün ile geçmiş arasında bir bağ kurmamıza neden oluyor. O “anna”nın bizim “anne”miz olma olasılığı hiç de düşük değil. Anneliğin tarihi yolculuğuna çıkarken sıklıkla üremenin, anneliğin, bereketin ve adaletin simgesi olan…

Devamı...

Kadın-erkek eşitsizliği konusunda Marksizm’in tartışma çerçevesi

Giriş: Yöntem ve amaç Marksistlerin teori geliştirir veya teorik bir zeminde tartışma yürütürken düşebilecekleri en temel tuzak, çabalarının onları siyaseten hareketsiz kılacak bir sonuca varmasıdır. Marksist teori, Marx ve Engels’in Alman İdeolojisi’nde yaptığı doğa ve tarih bilimi “kıtaları” ayrımında esasen tarih bilimi kıtasında faaliyet gösterir ve bu faaliyet devrimcidir. Yani Marksizm asıl olarak anlamayı ya…

Devamı...

Covid-19 salgını ve kadın emeği: Bugün zor, yarınlar belirsiz

İnsanlık Covid-19’la bir yılını doldurdu. Kapitalist dünya salgına teslim olurken, uzaktan çalışma, çalışma saatlerinde düzensizlik, geçici çalışma gibi nedenlerde 2,7 milyar işçinin istihdamda olup olmadığı dahi netliğini yitirdi. Gelir kayıplarına maruz kalan bu toplam, tüm dünyadaki iş gücünün yüzde 81’ini oluşturuyor.[1] Yalnız modern tarihin değil, erkek egemenliğinin tarih sahnesine çıktığı andan bu yana kadının payına…

Devamı...

Söyleşi: Sosyalizm, öfkemiz ve isyanımız için en doğru kanal

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kimileri emekçinin, kimileri eşitsizliğin üstünü çizerek kutluyor. Kimileri ise sadece kadını önplana çıkarmayı tercih ediyor. 8 Mart’ı, “sekiz mart” yapanın emekçi kadınlar olduğunun silinmesine, önemsizleştirilmesine ise izin vermemek gerekiyor. Bugün sermaye düzeni kadın emeği üzerindeki her tür gerici egemenliğin kaynağıdır. Bu egemenliğin piyasa için yeniden üretildiğini görmezden gelmek büyük…

Devamı...

Kadın sorununda güncel mücadele başlıkları

Pandemiyle geçen bir yıl, genişçe bir kesim açısından kapitalizmin maskesini düşürdü. İnsanlar kapitalizme karşı yeni bir alternatifin adını koymakta henüz tereddüt etse de, böyle bir düzende yaşamak istemediklerini söylerken hiç de tereddüt etmiyor. Kapitalizmden bıkmış çoğunluğun içindeyse, kadınlar büyük bir ağırlığa sahip. Hepten körüklenen dinci gericilik, artan enflasyon, borçluluk, yoksulluk ve işsizlik, devletin kamusal alandan…

Devamı...

Pandemi ve kadınlar

Gelenek sayfalarında COVİD-19 pandemisi bilim insanlarından hukukuna, ekonomisinden komünist hareketine kadar pek çok açıdan ele alındı. Kadınlar açısından ise peyderpey farklı yayınlarda ele alınan pandemi aklımızın ve bedenimizin her hücresine kazındı. Yine de pandeminin 2020’de kalmadığı, 2021 yılına da damgasını vuracağını düşünürsek bu konuya Gelenek sayfalarında da yer vermek tarihe not düşmek açısından yararlı olacaktır….

Devamı...