Güncelin baskısı her zaman komünistleri üzecek değil ya… Bu kez güncel liberal solcularımız üzerinde sıkı bir markaj uyguluyor, onlara nefes aldırmıyor. Emperyalizm ve emperyalist örgütlenmeleri merkeze koyan bir Gelenek çıkarmaya karar verdikten kısa bir süre sonra hiçbir teorik çalışmanın, hiçbir marksist analizin elde edemeyeceği kadar kesin bir sonuç, bizzat Türkiye kapitalizminin emperyalist dünya içerisindeki serüveninde...
“Kapitalizmin En Yüksek Aşaması” altbaşlıklı “Emperyalizm”in bir broşür çalışması olduğu ihmal edildiğinde, iki farklı yanlışa düşülebiliyor. Birincisi, emperyalizmi yalnızca Lenin’in ‘Emperyalizm’inde yer alan formülasyonlarla kavramaya ve açıklamaya çalışanların başarısızlığa uğraması kaçınılmaz. Örneğin, Emperyalizm’den hareketle “mali sermaye” ya da aynı anlama gelmek üzere “finans kapital”i emperyalizme ilişkin her tür tartışmanın merkezine yerleştirmeye çalışanların, ya da yine...
Sosyalist İktidar Partisi’nin gündeminde sosyalizm vardır, sosyalist devrim vardır. Sosyalist İktidar Partisi’nin uğruna mücadele ettiği düzenin programı Sosyalizm Programı’dır. Parti işçi sınıfı ve onurlu aydınların siyasal taleplerini, eşitlik ve özgürlük için yürüttükleri mücadeleyi bu programa bağlamak için sınıflar mücadelesinin güncel başlıkları üzerine görüş bildirir, örgütlenir ve harekete geçer. Bu çerçevede parti konferansının Nisan 2001’de yapmış...
  “Cephanelikler isyancılar tarafından yağmalandı. Fakat isyancılar saat 11:00 sularında kontrolü yeniden ele geçirecek olan ordu birliklerinin şiddetli direnişiyle karşılaştılar. 5i kadın olmak üzere yaklaşık 66 isyancı öldürüldü veya aldıkları yaralar sonucu hayatlarını kaybettiler hükümet güçleri ise 28 kayıp verdi. 24 saat içinde hemen hemen 300 tutuklama yapıldı ve toplam tutuklama sayısı yaklaşık 700ü buldu....
  “Uluslararası sistem Sovyetler Birliği’nin ortaya çıktığı 1917 yılının öncesine dönmüştür.” (SİP Konferansı) 1917 Devrimi’nin öngününde dünya halkları savaştan kırılıyordu. Öte yandan insanlık sosyalist devrimin öngünündeydi. Barbarlık ile sosyalizm birbirlerine ilk kez bu denli bitişmişlerdi. Açık söylemek gerekirse, uluslararası sistemin geçtiğimiz yüzyılın başlarını hatırlatması bu muazzam karanlık ile büyük aydınlığın her ikisine birden işaret etmektedir...
Sosyalist İktidar Partisi’nin Mart ayında toplanan Konferansı’nda bazı siyasal ve örgütsel kararlar alındı. Yeni bir sınıf hareketi yaratma, sendikal mücadele alanına müdahale, bir aydın hareketi oluşturma, Türk ve Kürt emekçilerinin “sosyalizm için birlik”te mücadelelerinin örgütlenmesi için yürütülecek çalışmalar ve yakın dönem siyasi faaliyetlerinin planlanması konusunda hazırlanan bir sonuç belgesinin yanı sıra, Sosyalist İktidar Partisi Konferansı’nda...
Bağımsız, tutarlı ve bütünlüklü bir siyasal varoluş zemini tarif etmek kolay iş değildir. Bu konudaki başarısızlıkların tam bir tarihini yazmak (ne kadar anlamlı olacağı bir yana) hiçbir zaman mümkün olmayacak. Ama anlaşıldığı kadarıyla, “kolay yoldan” siyasal varoluş zemini tarif etme girişimlerinin arkası kesilmeyecek. Ne de olsa solda bir “önderlik boşluğu” bulunduğunu iddia etmek için devrimin...
Bir yazımda ideolojik mücadelenin konusunu “emekçi sınıfların toplumsal gelişmeler karşısındaki akıl yürütme süreçleri üzerinde burjuvazinin kurduğu tahakkümü mümkün olduğunca zayıflatmak” biçiminde tarif etmiştim . Bu zayıflatma süreci elbette sosyalist ideolojinin yalnızca “bozucu” bir rol üstlenmesi ile mümkün değil. Burjuva egemenliğinin emekçi sınıfların düşünce-konumlanış-etkinlik bağlantılarındaki kontrolünü yitirmesi için, bu egemenliğin ideolojik yapısında bir çözülme veya parçalanmışlık...
“Türkiye’ de faşist hareket belli bir yükseliş eğiliminde ve bunun sınıflar mücadelesinde birtakım siyasi-ideolojik karşılıkları var.” Herhalde siyasi gelişmelerden siyasi sonuçlar üretme yeteneğini yitirmemiş aklıbaşında hiçbir solcu bu saptamayı reddetmeyecektir. Ama sıra, “Türkiye’ de saf anlamıyla faşizm yükseliyor ve bunun devlete-sınıfsal hegemonya mekanizmalarına dönük karşılıkları var” türünden saptamalara geldiğinde işler karışmaktadır. Örneğin, bu saptamanın bir...
Son seçimlerde milyonlarca genç ilk defa oy kullandı. Seçmen yaşının onsekize inmesiyle bu şansı yakalayan gençlerin büyük kısmı gidip oylarını MHP’ ye verdi. Sadece onlar mı? Özellikle Orta Anadolu ve Kardeniz’ de ama ülkenin her yerinde insanlar faşistlere yöneldi. Yüzde onsekiz gibi ciddi bir oy MHP’ yi iktidara taşıdı. Bunun nedenleri elbette tartışılmalı ve tartışılacak....