Diyalektiğin Dansı: Marx’ın Yönteminde Adımlar Bertell Ollman İngilizce’den çeviren: Cenk Saraçoğlu Yordam Kitap, İstanbul, 2006, 256 sayfa Marksizm nedir? “Bilim, eleştiri, tasarım (vision) ve özellikle “Ne Yapmalı?” sorusunu daima bilincinin bir yerlerinde taşıyanlar için “devrim stratejisi” yakıştırmalarından tamamını seçen Bertell Ollman, böylelikle Marx’ı tüm saydıklarımın bir aradalığından dolayı tutarsızlıkla itham edenlere inat, onu...
Marksizm Üzerine Dört Ders Paul Sweezy İngilizce’den Çeviren: Tuncel Öncel Yordam Kitap, İstanbul, Temmuz 2009, 157 sayfa Sola karşı McCarthy’ci saldırı döneminde ABD’de yayın hayatına başlayan ve halen yayına devam eden Monthly Review dergisinin Leo Huberman ile birlikte önde gelen temsilcilerinden olması ve her şeye karşın ölümüne kadar “Marksist bilim adamı” kimliğini ısrarla...
Küba’da Sağlık, Sosyalizmin Başarısı İlker Belek Yazılama Yayınevi, İstanbul, Temmuz 2009, 186 sayfa Üretimin devamlılığı için, üretici güçlerin yeniden üretilmesi zorunludur. Üretici güçler, üretim araçları ve emekgücünden oluşur. Kapitalist bir toplumda üretici güçlerin yeniden üretimini yerine getirmesi gereken son kertede kapitalistlerdir, çünkü üretici güçlerin her iki bileşeni de kapitaliste kendi sermayesi olarak görünür....
Türkiye’nin tarihinde yaşadığı en kapsamlı dönüşümlerden birisinin taşıyıcısı olan AKP iktidarının ideolojisinin klasik dinci gericilikten farklı ve çok daha gelişkin olduğu konusunda birkaç sağ Kemalistten başka kimsenin şüphesi kalmamış görünüyor. Metin Çulhaoğlu’nun işaret ettiği gibi; “Cumhuriyet tarihinde ilk kez belirli bir siyasal partinin ideolojisi aynı zamanda egemen ideoloji haline geliyor, üstelik bu aynılaşma resmi ideolojiyi...
Osmanlı’nın son yıllarında gelişen Türk milliyetçiliğinin kaynakları konusu ele alındığında konuyla biraz ilgili herkesin ilk aklına gelen isimlerden biri Yusuf Akçura’dır. Yusuf Akçura’nın Osmanlı’da milliyetçiliğin gelişimine önemli katkıları olmasının yanında başka bir davanın insanı olduğu da çoğunlukla bilinir. Akçura bir Rusya Tatarı’dır. Kazan burjuvazisinin önemli temsilcilerinden olan bir aileden gelir ve Rusya müslümanlarının çarlığa karşı...
Kapitalist sistemin krizi 2007 yılının yaz aylarında ABD’deki ipotekli konut piyasasında patlak veren sorunlarla kendini hissettirmeye başladığında, konunun uzmanı sayılan insanlar, önce bunun ABD’deki finansal piyasalarla sınırlı olduğunu iddia etmişlerdi. Arkasından, bunun küresel finans piyasalarıyla sınırlı olduğunu söylemeye başladılar; ama çok geçmeden ekonomik kriz terimini kullanır oldular. Nihayet krizin ilk belirtilerinden yaklaşık bir sene sonra,...
Guglielmo Carchedi Başka Bir Avrupa İçin. Avrupa’nın Ekonomik Bütünleşmesinin Sınıf Tahlili İngilizce’den Çeviren: Mustafa Topal Yordam Kitap, İstanbul, Temmuz 2009, 519 sayfa Guglielmo Carchedi sekiz yıl önce yazılan, fakat Türkçesi yeni yayımlanan Başka Bir Avrupa İçin, Avrupa’nın Ekonomik Bütünleşmesinin Sınıf Tahlili adlı kitabında neoklasik iktisat anlayışının Avrupa Birliği’nin doğuşunu ve gelişimini açıklayamayacağını...
Bundan dokuz sene önce Aydemir Güler’in “Yollar nasıl çakışır? Türkiye solu ve Kürt dinamiği” makalesi Gelenek’te yayımlanmıştı. Bir yıl sonra genişletilmiş hali “Yolları Birleştirmek, Sosyalist Devrim ve Ulusal Sorun” adı ile kitap olarak yayımlandı. Bu makale ve bu kitap, bütün cesareti, bilimsel çözümleme yeteneği, aydınlığı ve kuvvetli çağrısı ile masa üzerinde duruyor. Aydemir; “Kürt sorununun”...
Bir zamanlar Milli Demokratik Devrim-Sosyalist Devrim tartışması vardı. Siyasal bir ayrım noktasıydı, örgütsel bir hesaplaşmayı tetikledi ve hiç kuşkusuz teorik temellere oturuyordu. Hareketin bütününü sardı, etkiledi ve sönümlendi. Geriye kalan, Türkiye solunda bu tartışmanın açık ve örtülü izleridir. Tartışmanın kendisi de geride kaldı. Farklı geleneklerden gelenler gerçek ve ufuk açıcı olduğunda birleşiyor. Doğal, neredeyse bir...
Fransa’da Sınıf Mücadeleleri 1848 – 1850 Karl Marx Almanca’dan Çeviren: Erkin Özalp Yazılama Yayınevi Ocak 2009, İstanbul Market raflarında iki buçuk liraya satılan dünya klasiklerini gördükçe telif hakkı denilen burjuva kurumunun pek de kötü olmadığı izlenimine kapılabilirsiniz. Nihayetinde telifli kitapların çoğu marketlerde satılmıyor ve genellikle daha kaliteli bir baskıyla ve daha iyi çevirilerle...