Trump yönetimi aralarında Huawei, SMIC, DJI Technology gibi yüksek teknoloji firmalarının da aralarında olduğu bir dizi Çinli şirkete yaptırım uyguladığında büyük gürültü kopmuş, bazı uluslararası kurum ve taraflar “ticaret savaşının” risklerinden dem vurmuştu. Oysa Biden yönetimi 2021 Temmuz ayı başlarında aralarında Çin Elektronik ve Enformasyon Teknolojisi Akademisi, Şincan Lianghai Chuangzi Enformasyon Teknolojisi, Shenzhen Cobber Enformasyon...
Marx, Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı’da kapitalist üretim ilişkilerini çözümlerken, kullandığı bir yöntemsel analoji ile büyük ilgi toplamıştı. Çok haklı gerekçeler ile Katkı’nın kendisi kadar, Önsöz’ü de en çok ilgi çeken kaynaklar arasına girmişti. Marx, çözümleme yöntemi olarak bugünün anlaşılmasının dünün çözülmesinin anahtarı olduğunu ima eder: “İnsanın anatomisinin anahtarı maymunun anatomisidir. Alt gruplardaki hayvan çeşitlerinin özelliklerinin...
Bu yazı iki amaçla kaleme alınıyor. Bunlardan birincisi, Alper Birdal’ın kısa süre içerisinde okura ulaşacak olan Hegemonya Bunalımı ve Çin: Emperyalizmin Krizi, Uluslararası Değer Zincirleri ve Çin’in Yükselişi başlıklı kitabının[1] tanıtımını yapmak. Bu olağanüstü eseri henüz basılmadan okuma fırsatı buldum ve Birdal’ın büyük bir emekle gerçekleştirdiği Marksist-Leninist analizin, emperyalizmin günümüzde derin bir bunalıma dönüşmüş olan...
Alper Birdal’ın yeni kitabı Hegemonya Bunalımı ve Çin: Emperyalizmin Krizi, Uluslararası Değer Zincirleri ve Çin’in Yükselişi geçtiğimiz hafta Yazılama Yayınları tarafından yayınlandı. Kitapta ABD, Almanya ve Çin’de yerleşik olan sanayi sermayesinin birbirine bağımlılığı ve Çin’in kısmen bu bağımlılık kanalıyla büyük bir ekonomik güç haline gelmesi ile emperyalist sistemde süren hegemonya krizi arasındaki ilişki ele alınıyor. Alper Birdal’la,...
İnsanlık Covid-19’la bir yılını doldurdu. Kapitalist dünya salgına teslim olurken, uzaktan çalışma, çalışma saatlerinde düzensizlik, geçici çalışma gibi nedenlerde 2,7 milyar işçinin istihdamda olup olmadığı dahi netliğini yitirdi. Gelir kayıplarına maruz kalan bu toplam, tüm dünyadaki iş gücünün yüzde 81’ini oluşturuyor.[1] Yalnız modern tarihin değil, erkek egemenliğinin tarih sahnesine çıktığı andan bu yana kadının payına...
Giriş: Yöntem ve amaç Marksistlerin teori geliştirir veya teorik bir zeminde tartışma yürütürken düşebilecekleri en temel tuzak, çabalarının onları siyaseten hareketsiz kılacak bir sonuca varmasıdır. Marksist teori, Marx ve Engels’in Alman İdeolojisi’nde yaptığı doğa ve tarih bilimi “kıtaları” ayrımında esasen tarih bilimi kıtasında faaliyet gösterir ve bu faaliyet devrimcidir. Yani Marksizm asıl olarak anlamayı ya...
Türkiye kapitalizmi tarihinin en ağır krizinden, ufukta belirgin bir çıkış reçetesi olmaksızın geçerken Covid-19 salgınının en fazla tahribat yaratacağı ülkelerden biri olmaya da aday. Sermaye iktidarlarının ideolojik tercihleri, kapitalizmin, piyasa düzeninin irrasyonellikleri dünyanın her yerinde salgının neden olduğu insani yıkımı artırıyor. Ancak Türkiye kapitalizmi özelinde ideolojik tercihler ve sermaye düzenine içkin irrasyonelliklerin ötesinde yaklaşık iki...
Giriş   Devlet-sermaye ilişkilerinin Türkiye özgünlüğündeki tarihsel gelişiminin önemli unsurlarından biri devlet eliyle sermayedar yaratma süreci olurken, “sanayi sermayesi” de bu ilişkinin başat ögesi rolünü hiç kaybetmemiştir. 1950’li yıllara kadar burjuvazinin varlığı tarım ve ticaret dışında sınırlı kalsa da sanayi sermayesi için uygun zemin, kamu yatırımlarıyla yaratılmış, sermaye birikimini güçlendirmeye yönelik pek çok adım atılmıştır....
1970 sonrası dönemde % 140’lara kadar ulaşan yüksek enflasyon döneminin ardından, 2000’lerin başında enflasyonda tek haneli seviyelere geri dönüldü. Enflasyon uzun bir süredir “canavar” olarak tanımlanmıyor ama, gelinen nokta bir başarı olmaktan çok uzak. Dünya’da ortalama enflasyon %3,5’un altına gerilemişken Türkiye geçtiğimiz yılı %8,8 seviyesinde kapattı. Bu yazıda Türkiye’nin neden halen yüksek enflasyondan kurtulamadığı, sermaye...
10. Kalkınma Planı, “Sanayide Dönüşüm Programları”, üretimde verimliliği artırma, Ar-Ge ve teknolojiye dayalı üretim, son Hükümet Programı’nda ve eylem planında açıklanan “dönüşüm” hedefleri… Her şey bir yana “ağır sanayi” sektörlerindeki tablo düşünüldüğünde inandırıcılıktan büyük ölçüde yoksun. Demir-çelik ve petrokimya sektörlerindeki özelleştirmelerin sonuçları 10 yılın ardından yakıcılığını daha fazla hissettiriyor. Enerji ve hammadde ihtiyacı da dahil...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×