Bir Koçbaşı Olarak Cumhuriyetçilik

İlke Dündar Cumhuriyet, siyasal iktidarın veraset usulünün ırsî, meşruiyet dayanağının uhrevî temellere dayanmaması biçimindeki tarihsel kazanımın ürünü olan fakat esas anlamını eşit yurttaşlık idealini gerçekleştirmeye yönelik ve “halk iktidarını çoğaltmaya dönük müdahaleler”de bulan fikirler ve değerler bütünüdür. Doğuştan gelen ve dinî gerekçelerle donatılmış ayrıcalıkların ortadan kaldırılarak insanların devlet karşısında yurttaşlık temelinde eşitlenmesi, bu tarihsel kazanımın…

Devamı...

Korona günlerinde Sanders

Koronavirüs pandemisinin en çok etkilediği ülkelerden biri de Amerika Birleşik Devletleri oldu.[1] Sağlık ve sosyal güvenlik sistemi çoktandır alarm vermekte olan bu ülkenin binlerce yoksulu, koronavirüse bağlı gelişen ağır solunum yolu hastalıklarından yaşamını yitiriyor. Bir o kadarı, dünya çapında kabul görmüş hijyen ve sosyal mesafe önlemlerinin olmadığı yerlerde çalışmaya zorlanıyor, “size bir şey olmaz” diye…

Devamı...

Peker, müsilaj ve sol: Regresyon nereye kadar?

Garip ve sıra dışı günlerden geçiyoruz. Biraz da tekinsiz. Geçmiştekileri andıran ama daha önce hiç yaşanmamış olaylar, durumlarla geçiyor günler. Bir yandan bu sıra dışılık yeni bir tarihin kıyısında olduğumuzu düşündürüyor, bir yandan da yoruyor, bezdiriyor. Umut, heyecan, tedirginlik ve bezginlik iç içe yaşanıyor. Geçtiğimiz ay içinde daha önce benzeri pek yaşanmamış iki olay gündeme…

Devamı...

Judith Butler’ın atladıkları: Cinsiyetin belası, düzenin bekası!

Pırıl pırıl yüzler, ışıltılı bakışlar arasında öfkeyle sesler yükseliyor, neşeyle şarkılar söyleniyor, kararlılıkla itirazlar dillendiriliyor. Bir arada olanlar, belli ki heyecanlılar, mutlular. Ve yüzlerinden, duruşlarından da belli ki kendileriyle, savunduklarıyla ve bir arada olma nedenleriyle de barışıklar. Bir enerji var: Mütevazı, insancıl, yumuşak ve sıcak. Dalga dalga yayılıyorlar ve onları her yerde görmek mümkün. Şili’den…

Devamı...

Liberalizm-AKP ilişkisinin tarihsel serüveni

Baştan belirtelim. AKP rejimi Türk liberalizminin politik evriminin güncel bir çıktısıdır. Tanzimat sonrası dönemle başlayan Türk liberalizminin tarihsel serüvenini burada genel bir teorik çerçeve içinde değerlendirmeyeceğiz. Ancak AKP’nin ideolojik-tarihsel varoluşu ile liberalizmin bütün kesişme noktalarını ve ilişkilerini saptayacağız. Bugün liberallerin AKP’ye yönelttiği bütün eleştiriler dönemsel ve biçimsel niteliktedir. Bu nedenle liberalizm merkezli AKP eleştirilerİ esasen…

Devamı...

Söyleşi: Avrupa Birliği için yeni bir dönem mi?

Geçtiğimiz günlerde tüm dikkatler başkanlık seçimleri için Amerika Birleşik Devletleri’ne çevrilmişken Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkileri de yeniden gündeme girdi. Doğu Avrupa’daki krizden Erdoğan’ın Avrupa vurgusuna kadar AB uzunca bir süredir Türkiye düzen siyasetinde yer kaplamadığı kadar başlıklarda yer aldı. Ancak 2021’nin ilk günleri aynı zamanda Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılmasının, yani Brexit’in de nihayete erdiği…

Devamı...

Kadın mücadelesinde geri düşüncelere karşı materyalizmi güçlendirmek

Perry Anderson, bir eserinde[1] Marksizm’in maruz kaldığı bir çeşit kendi üzerine katlanma dinamiğine değiniyor. Ona göre, bilginin gelişmesi çoğunlukla uygun bir direnç katsayısının varlığına bağlıdır. Tarihsel materyalizm kendi döneminde öylesine güçlüdür; sağ eleştirilere karşı öyle üstün, sol eleştirileri marjinal kılmakta öyle başarılıdır ki, bu durum onun bazı atıl yanlarına ve kusurlarına kalıcılık kazandırmıştır. Yazar, sonrasında konuyu Marksizm’in…

Devamı...

21. yüzyıl enternasyonalleri ve yeşillendirilmiş kapitalizm

Kapitalizmin krizde olduğu, sermaye cephesinin ideologlarının ve siyasetçilerinin de ayırdında oldukları bir gerçek. Bu kriz, emperyalist sistemin aktörlerinin oluşturduğu birliklere de yansıyor. Avrupa Birliği’nin yaklaşık on yıldır içinde olduğu kriz, özellikle pandemiyle birlikte birliğin geleceğinden duyulan endişeleri artırmış durumda. Bu, Avrupa solunda birtakım yan yana gelişleri ve ittifakları da beraberinde getiriyor. Sosyal demokrasinin soldan konuşması…

Devamı...

1968’in asıl sırrı neydi?

Bütün devrimlerin temel sorunu devlet iktidarı sorunudur. Bu sorun kavranmadıkça devrimi yönlendirmekten söz etmek şöyle dursun, devrime aklı başında bir katılım dahi gösterilemez. Devrimimizin en göze çarpan özelliği bir ikili iktidar doğurmuş olmasıdır. N. Lenin, 9 Nisan 1917[1]  Devrim ve ancak onun yaratabileceği bir ürün olarak ikili iktidar… Ya bir devrimden söz etmiyorsak? Örneğin işçi…

Devamı...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×