Türkiye siyasi tarihinde sosyal demokrasinin sahte umut üretme sicili

Nevzat Evrim Önal Seçim sonuçları ve ardından 1 Mayıs’ta yaşananlarla birlikte, sosyal demokrasinin kapitalist düzende nasıl bir yere oturduğu konusunda detaylı ve bütünlüklü bir tartışma yapma ihtiyacı doğdu. Dilerseniz bu tartışmaya, yazının sonunda dönmek üzere çok temel bir doğruyu alıntılayarak başlayalım. Stalin 1924’te, faşizm henüz yeni ve tam kavranmamış bir olguyken sosyal demokrasiyle ilişkisine dair…

Devamı...

Ne Cumhuriyetçi Ne Halkçı… Solda CHP’cilik Üstüne Notlar

Aydemir Güler Solda CHP’cilik deyince, aslında 1923’te Halk Fırkası olarak kurulup bugünlere gelen köklü partinin onun solundaki güçler tarafından desteklenmesinden öte bir olgu anlaşılmalı. Bu yazıda, başlangıçtaki ve 1980 sonrasında kâh ana parti kapatıldığı, kâh zayıf düştüğü için onun yerini farklı tabelalarla dolduran partilerin hepsini kast ederek “CHP’cilik” tabirini kullanacağım. Ancak tek bir terimi kullanıyor…

Devamı...

Türkiye ve Sosyalist Devrim: Bir Hayalin mi Peşindeyiz?

Kemal Okuyan “Siz gerçekten devrime inanıyor musunuz” sorusu herhalde yalnızca Türk komünistlerine sorulmuyordur.  Sovyetler Birliği’nin yıkılışının üzerinden 32 yıl geçti. Kapitalizmden sosyalizme geçiş çağı diye adlandırırdık 20. yüzyılı. İşte o yüzyılın son on yılı ve onu takip eden dönemde “sosyalizme geçiş” anlamına gelebilecek tek bir örnekle bile karşılaşmadık. Sınıf mücadeleleri sürdü ve bazı ülkelerde zaman…

Devamı...

Sosyal demokrasiden nasıl kurtuluruz?

“Nerede şüphe varsa, güven getireceğiz. Ve nerede çaresizlik varsa, umut getireceğiz”[1] Margaret Thatcher, 1979’da İngiltere’nin yönetimine gelişini bu dinsel alıntıyla yorumluyordu. Sonraki yıllarda İngiliz tarihinin en önemli toplumsal hareketliliklerinden birine tanık olunacaktı. Burjuvazi, işçi sınıfının kazanımlarına onlarca yıl sabırla yaklaşmıştı ama artık büyük bir özgüvenle savaş açıyordu. İşçi sınıfının buna yanıtı görkemliydi, ’84-’85 büyük madenci…

Devamı...

Komünist siyaset ve cepheler

2005’ten bu yana Yurtsever Cephe’nin ve Sol Cephe’nin çok sayıda yerel toplantısına katıldık, hemen her toplantıda daha önce pek tanımadığımız orta yaşta bir erkek katılımcı söz alır ve cephenin ne olup ne olmadığına ilişkin kısa bir tarihçeyi bir tebliğ olarak sunardı. Bu zorunlu kısmın, eksik ve yanlışları bir yana bir kez bile toplantının önünü açtığına…

Devamı...