Türkiye komünist hareketinde çifte program alışkanlığı aşılmalıdır diyoruz. Bu anlamda hareketimize proleter sınıf vurgusu en baştan itibaren hâkim olmalıdır. Ancak sınıf, marksizmden önce ele alındığı farklı düşüncelerde de görüldüğü gibi, üst düzey bir soyutlamadır ve bu yüzden “soyut” olarak ele alınması durumuyla oldukça sık karşılaşıyoruz. İşin ilginci bu tırnak içindeki soyut -yani muğlak- bazen karşımıza...
Önce yöntem; Türkiye solunda birçokları marksist yöntemi ya kullanmadıkları için bilmiyorlar ya da bilmedikleri için kullanmıyorlar. Bu nedenle de kendi kendilerine Teknolojik Devrimler icat ediyor, kapitalist sistemi bunalımdan kurtarıyor emperyalizm çağını sona erdiriyor artık-değer içermeyen metaları üretim sürecine sokuyor, çağdaş insanüstülerle demokrasiyi yaratıyor ve marksizmin sonunu getiriyorlar. Bir kısmı da Barış Kadın ve Çevre sorunlarından...
“Türkiye’de sağlık sorunlarının gittikçe büyüdüğü, tıp eğitiminin kötüleştiği, üç-beşi dışında hastanelerimizin korkunç yerler olduğu, zenginlerin tedavi için Amerika’ya gittikleri bilinen gerçekler. Oysa Amerikan televizyon dizilerindeki gibi pırıl pırıl hastaneleri Türkiye’de de kurmak mümkün.” Yukarıdaki pasaj bir ortaokul öğrencisinin “sağlık sorunları ve hastanelerimiz” konulu kompozisyon ödevinden alınmadı. Bu dehşetengiz satırlar son bir kaç yılın en “flaş”...
Temmuz ayının sonlarına doğru kamu kesiminde çalışan yaklaşık 500 bin işçinin yıllık yüzde 141 oranında ücret zammı alacağı belli oldu. Bundan kısa bir süre önce de devlet memurlarının (elbette biz varolan işçi-memur ayrımını benimsemiyoruz ancak kime ne oranda ücret zammı verildiğini ele alırken ister istemez bu ayrımı kullanmak gerekiyor) 1991 yılı ücret zammı ortalamasının yüzde...
Türkiye kapitalizmi seçimlerden ne bekliyor? Temel sorusu bu şekilde konulmuş bir yazıda kesin doğrulanması beklenecek önermeler ileri sürmek yerine Türkiye’nin siyasal panoramasına bir gözatıp, olası yanıtları belirlemeye çalışmak yararlı olacaktır. Siyasal panoramaya gözatmak dedik. İlk söylenmesi gereken -bunu söylemek bize acı verse de- siyasal arenada sosyalizmin yokluğudur. Acı veriyor, çünkü Türkiye’de sosyalistler varken Türkiye siyasetinde...
Bu yazının temel hedefi, Türkiye komünist sosyalist hareketinde değişik yetkinlik düzeylerinde ara ara açığa çıkan, ancak genel olarak bir klişe halinde varolan konumların savunusunu destekleyen emperyalizm tartışmaları olacak. Emperyalizm tartışmaları yeniden başlıyor, bu sefer gerçekten ciddiye alınacağını ummak istiyoruz. Yazının ilk bölümünde birinci kuşak marksistlerin ve bazı batılı aydınların emperyalizm üzerine incelemeleri kısaca özetlenecek. İkinci...
Türkiye basınında, Sovyetler Birliği konusunda çarşaf çarşaf yazılar yayınlanırken, nedense ABD ekonomisi hakkında bir satır bile yok. Piyasa hayranı “sol” aydınlar bu konuyu konuşmak bile istemiyorlar. Bunu anlamak mümkün değil. Bu yazının amacı ABD ekonomisi hakkında bazı bilgileri ortaya koymaya ve bu durumun Körfez krizi ile olan ilişkilerini açıklamaya çalışmak. Körfez krizi sırasında, İlhami Soysal...
Ronald Reagan’ın 1981 yılında Beyaz Saray’a yerleşmesiyle birlikte Washington DC’nin moda düşkünleri, üzerine 18. yüzyıl İskoç düşünürü Adam Smith’in resmi işlenmiş kravatlar takmaya başladılar. (Ne yazık ki aynı resmi bugün Varşova ya da Prag’da T-shirtler üzerinde görmek mümkün oluyor). Adam Smith yaklaşık olarak 200 yıl önce ölmüştü. Şimdilerde onun taptığı ve betimlemeye çalıştığı sistem sıkıntı...
Maliye ve Gümrük Bakanlığı tarafından hazırlanan ve kamuoyundan gizli tutulan bir çalışmanın sonuçlarına göre sanayi burjuvazisinin “yatırım yapma şevkini” kırmamak için büyük şirketlere sağlanan kurumlar vergisi istisnaları 1989 yılında toplam olarak 6 trilyon 326 milyar liralık bir vergi kaybına yol açtı. Bu rakam 1981 yılı için 46 milyar 878 milyon liraydı. Elbette aradaki 8 yıllık...
Muhtemelen bayramdan önce tatsızlık çıkmasın düşüncesiyle açıklanması ertelenen memur zammının hangi oranda olacağı kamuoyunda boş yere tartışıldı. Çünkü bütçenin beş aylık performansı yüzde 25’in üzerinde bir artışın çok zor olacağını açıkça gösteriyordu. Bütçenin yılın ilk beş ayına ait rakamları geçen yılın aynı dönemdeki açığın tam 8 kat üzerine çıkıldığını ortaya koyuyordu. Elbette bu oranı enflasyonun...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×