Türkiye’de sosyalist hareketin başlangıcından bu yana ürettiği legal parti programlarının, yeni partileşme tartışmalarının gündeminden inmediği günümüzde yeniden ele alınmaları gerekiyor. Elbette yalnızca legal programların değil. Geçmişte ya da bugün açık yayınlanma şansları olmamış ya da olamayan programların da tartışılması gerekiyor. Her yeni girişim, kendinden öncekilerle hesaplaşmasını yapmak zorundadır. Bu zorunluluk legalite-illegalite ayrımının ötesinde. Ancak iki...
Bir sosyalist partinin program eleştirisine esas olacak temel noktalar özellikle günümüz Türkiyesi’nin gerçekleri göz önüne alındığında neler olmalıdır? 1-Marksist-leninist teori ve pratiğin dünya çapında ve bunun bir parçası olarak Türkiye’deki sorunlarının bugünkü biçimlenişi nedir? Programda bu sorunlar hangi boyutlarda ele alınmıştır? 2-Bugünün gerçekleri ile kurulması düşünülen sosyalist toplum arasındaki sürece bakış programda nasıl ele alınmıştır?...
Bugünden bakıldığında, Türkiye’de faşizm tartışmalarının ilginç bir kaderi var;71 sonrasında her siyasi çizginin kendi siperinden diğerlerine yönelttiği ateşli eleştiri ve suçlamalar, 1980 sonrasında ise bu konuda yapılabilecek bütün alıntıların ya da perspektiflerin tüketilmesinden kaynaklanan bir suskunluk… Faşizm konusunda herkesin göz attığı sınırlı bir literatürü kırpıp kırpıp yıldız yapmak ve sözcüklerin nüans ayrımlarına yaslanan ağız dalaşlarına...
Legal sol parti tartışmaları yaklaşık iki yıldır Türkiye sol hareketinin gündeminde. Daha önce Gelenek’te yer alan yazılarda, böyle bir partinin hangi temeller üzerinde kurulması gerektiğine değinilmişti. Başka yayın organlarında, özellikle Görüş, Emek Dünyası ve Toplumsal Kurtuluş’ta, konuya ilişkin kapsamlı denebilecek tezler, öneriler yer aldı. Çalışma ve tartışmaların artan bir ivme ile devam edeceği inancındayız. Eninde...
Legal sol parti tartışmaları Türkiye solunun gündeminde önemli bir yer tutmaya başladığında, hemen herkesin birleştiği bir nokta vardı. Hiç değilse belli bir süre, bir partinin kuruluşundan çok, tartışmaların kendisi önem taşıyacaktı. Artık somut girişimlerin kendisini hissettireceği, hissettirmesi gereken bir döneme girilirken, legal sol partiye yönelik tartışmaların oldukça yararlı olduğunu, hatta kimi konularda küçümsenemeyecek netlikte tabloların...
Türkiye’de bilimsel sosyalizmi programatik ve ideolojik olarak savunacağı öngörülen siyasal hareketler, ilk sinyallerini 78-79 yıllarında verdikleri derinden derine bir kaynaşmayı artık ipuçları iyice belirginleşen bir ayrışmayla birlikte yaşıyorlar. Geleneksel solun taşıdığı bazı zaaflar giderek sınırları netleşmeye başlayan bir eğilime, TBKP yöneticilerine, devrimci ve sosyalist mücadeleye uzanan asıl açılımları ise başka örgüt ve hareketlere mal olmaktadır....
2000’e Doğru adlı haftalık derginin 14-20 Şubat tarihli 8. sayısında Dergi’nin Ankara Büro Şefi Hasan Yalçın’ın Yalçın Küçük ile yaptığı bir görüşme yer aldı. Hasan Yalçın bu görüşmede Toplumsal Kurtuluş’un Şubat sayısında yayınlanan “Özal, Perinçek’ in Partisini Destekliyor” başlıklı bir haber nedeniyle Küçük’e sorular yöneltiyor. Bu ilginç görüşmeyi okurlarımıza aynen sunuyoruz. “Ben de mahkûm olabilirim....
Gelenek‘in bir önceki 15. kitabında yer alan Serdar Aydın’ın “Toplumsal Kurtuluş Üzerine” başlıklı değinmesine ilişkin olarak sözü edilen derginin Genel Yayın Yönetmeni sayın İlhan Akalın’dan bir açıklama aldık. Sayın Akalın’ın açıklamasını aynen yayınlıyoruz. GELENEK YAYINEVİ YETKİLİSİNE P.K. 137 BAKANLIKLAR ANKARA Ankara 9.Şubat 1988 ‘Yayınevinizin Şubat 88 tarihli ve 15 nolu dizisinde Serdar Aydın imzalı “Toplumsal...
Bir geminin ayrıldığı limanı geride bırakıp yavaş yavaş gözden yitirmesi gibi, 1961-71 dönemi de giderek geçmişe gömülüyor. Aramızda o yılları yaşayan pek çok kişi var, olaylar belleklerde tazeliğini koruyor. Ancak henüz doyurucu bir değerlendirmeye tabi tutamadık bu ilginç dönemi. Malum, akademisyen kesimden ciddi katkı gelmesi artık pek mümkün değil. İş siyasal diriliklerini koruyanların, güncel hedefler...
Toplumsal Kurtuluş dergisi geçtiğimiz yılın yaz aylarından bu yana yayınını sürdürüyor. Türkiye solunda sosyalist sisteme olumlu bir bakışın yanı sıra radikal çizgide ısrar eden az sayıda yayın organından biridir Toplumsal Kurtuluş. Bu iki özelliği birarada yaşatan her çevrenin 1980’ler Türkiye’sinde bir değeri vardır. En başta bunun hakkını vermek gerekiyor. Ancak hemen bir başka noktanın eklenmesi...