Yerel seçimler yaklaştıkça en büyük metropol kentlerden küçük ölçekli yerleşimlere kadar memleket sathında proje yarışları hızlanıyor. Bu projelerin kapitalizmi derinleştirmeyi, sermayeyi, kâr motifini ve sömürü ilişkilerini toplumun her hücresine şırınga etmeyi öngören arı burjuva olanlarını bir kenara bırakalım. Bir de “toplumsal” içerikli ve söylemli olanlar var. Ancak daha baştan belirtmekte yarar var; bu iki kategoriyi...
Başlarken, bu yazının “meşruluğu” ile ilgili kısa bir açıklama gerekiyor. Türkiye solu, örgütlü sol siyasetin içinde olanlarla akademideki sol çevreler arasındaki ilişki açısından ilginç bir dönemden geçmektedir. Solun kuramsal alanda yaratıcılığa fazlasıyla ihtiyaç duyduğu bir dönemde örgütlü sol, belki de haklı sayılabilecek gerekçelerle güncel-pratik siyasete yoğunlaşmakta, akademik sol ise herhalde yapmak zorunda olduğu “literatür turlarının”...
Dünya kapitalizminin genel yönelimi ve Türkiye’deki güncel gelişmeler, sosyalizmin “eski” bir sorununu yeni bağlamı içinde ele almayı gerektiriyor. Kapitalizmin 70’li yıllarda gündeme gelen, 80’li yıllarda belirgin bir yönelim ve 90’lı yıllarda da toplu bir taarruz niteliği kazanan “yeniden yapılanma” sürecinin temel çizgileri artık belirgindir. Devletin sermaye birikimine ve sermayenin dünya pazarı üzerindeki hareketine yön verdiği,...
Brezilya’nın Porto Alegre kenti, ilk olarak ve en çok Dünya Sosyal Forumu (DSF) ile birlikte anıldı. DSF, emperyalizmin artan ekonomik, siyasi ve ideolojik saldırganlığına karşı yükselmesinden korkulan anti-emperyalist mücadelenin panzehiri bir “mücadele” modelinin, liberal solun başlıca beslenme kanalı haline gelen alternatif küreselleşmeciliğin üslerinden biri oldu. Ancak Porto Alegre’nin bir model olarak öne çıkartıldığı başka bir...
Osmanlı, Konstantinopolis’i payitaht kıldıktan sonra içinden geçip geldiği Anadolu’yu hep “arka bahçe” olarak değerlendirirken gözünü Avrupa’ya dikmişti. Arka bahçe Anadolu’dan bakıldığında da durum farklı görülmüyordu. Anadolu’dan bakıldığında payitaht olarak tanımlanan İstanbul, taşı toprağı altın; payitahttan bakıldığında Anadolu, “taşra” idi. Bu çerçevede Anadolu’da, İstanbul için bir yandan güzellemeler düzülüp diğer yandan türkülerle ağıtlar yakılır, beddualara konu...
Sınıf mücadelesinin bir sonucu da bu mücadelenin devletin yapısını ve işlevlerini büyük ölçüde etkilemesi ise, kapitalizmin, kentleri yeniden yapılandırıyor olması da, sermaye sınıfının çıkarlarından bağımsız ele alınamaz. Lefebvre ve Poulanzas’ın ifade ettiği gibi: “Modern kent çelişen çıkarların en önemli çatışma alanlarından biridir. Bu mücadeleler sadece kentsel mekanda değil, aynı zamanda kent mekanı üzerine de verilmektedir....
“Ne kırlarda direnen çiçekler Ne kentlerde devleşen öfkeler Henüz elveda demediler” Kapitalizmin 20.yüzyılın son çeyreğine adım atmasından günümüze kadar olan dönemde enformel sektörün ve yarattığı üretim ilişkilerinin kendi ağırlığını ekonomik, sosyal ve sınıfsal alanlarda iyiden iyiye hissettirdiği biliniyor. Bu yazı da, temelde bu sorundan hareketle kurgulandı. Cevabını arayacağımız sorum şu: Enformel sektör faaliyetleri arasında geniş...
“1789’a bütün milletçe ihtiyacımız var tarihte atlama olmaz; hepsi sırayla sahneye konulmalı. Canım küçük burjuvaları kıralın boyunduruğundan kurtarmalıyız ki cici karılarını kollarına katarak Eşitlik Meydanında Bağımsızlık Parkında ve Kardeşlik Aile Bahçesinde dolaştırabilsinler; bak sevgilim bizim için buralarda birtakım deliler kanlarını döktüler diye dedelerinden kalan kahramanlık mirasiyle gururlansınlar. Bu mirasın doğması için önce mülkiyet gerekli mülkiyet.”...
Merkeziyetçi devlet modellerinin ömürlerini tamamladıkları iddiası, günümüzün yaygın görüşüdür. Merkeziyetçilik ile birlikte anılmasında fayda gördüğüm merkezi planlama ise unutturulmaya çalışılırken, farklı siyasal akımlardan atılan çamurlardan da nasibini almaktadır. Saldırıların bu kadar pervasız olmasının nedeni, birbirleriyle ilişkili her iki yönetim modelinin sosyalist devlet uygulamaları ile birlikte anılmasıdır. Toplumsal ihtiyaçların eşit olarak sunulmaya çalışıldığı sosyalist devlet örgütlenmesinin...
İktidar ve diyalektik başlıkları tek başlarına çok anlamlı bilgiler vermezler. Bu başlıkları „sınıf iktidarına diyalektik materyalist açıdan bakış” biçiminde sadeleştirmek, daha doğrusu somutlamak ve tarihselleştirmek gerekiyor. Bu işlem, sadece zihinsel bir tercihi değil, toplumsal ilişkiler içinde belirli bir konumlanışı, bir duruş noktasını ve bir perspektifi de ifade ediyor. Diyalektik kavrayışa dair bilgiler marksizmle ve modern...