Bu yazıda Türkiye solu ile sol ve işçi sınıfının Gogol’ün paltosu hesabı “içinden çıktığı” modernleşme sürecinin etkileşimi ve solun modernleşme ile kurduğu ilişki mercek altına alınacak. Bu nedenle, yazı kapsamında Türkiye solunun iki kuruluş sürecine odaklanacağız ve oradan günümüze uzanmayı deneyeceğiz. Ama bunlardan önce modernleşme ve Türkiye solu konusunda kimi değerlendirmelerde bulunacağız. A. Kısa Değiniler...
Türkiye Komünist Partisi’nin 2011 Temmuz’unda topladığı 10. Kongresi önemli siyasi tezleri ele aldı ve raporla ştırdı. Siyasi rapor; 1923 Devrimi ile tarihsel bir ilerlemeye dayanarak kurulan Birinci Cumhuriyet’in yıkıldığını ve yerine liberal/ İslamcı ittifak ın emperyalizmin desteğiyle İkinci Cumhuriyet’i kurduğunu tezliyor, bundan sonra siyasi mücadelenin birincisini savunanlar ile ikincisini kuranlar arasındaki gerilimlerin yarattığı olanaklara değil,...
Türkiye’de neler oluyor? Bu yazının basit bir amacı var: Bu soruyu yanıtlamak için tarihsel bir çerçeve çizebilmek. Bu nedenle marksist tarihyazımında kritik önemdeki kimi kavramlara kısaca göz atmak gerekiyor. Zira Türkiye tarihinin ancak ve ancak Türkiye’nin özgüllükleri ile evrensel gelişim arasındaki ilişkinin sağlıklı kurulması ile anlaşılabileceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda nereden başlamak gerekir? Türkiye’de çok cephesi...
Marksizmin ulusal sorunu nasıl kavradığını düşündüğümüzde aklımıza Lenin ve Stalin’in geliyor olması, tarihin bir hayli darwinist olmasından mı kaynaklanıyor? Tarihten bahsederken “güçlülük” ile “haklılık” arasında öyle ya da böyle oluşmuş bir bağ olduğunu kabul edebiliriz; ancak işin içine teori girince, her şey bu kadar “gri” mi olmalı? Ortada en hafif deyişle bir sorun olduğu hemen...
Türkiye’nin bir dönüşümden geçirildiğini uzun süredir yazıyoruz. Siyasi, ekonomik, askeri ve ideolojik düzlemlerin hepsinde bir yeniden yapılandırma süreci işliyor. Kavgayı yürüten aktörler de, kavgayı kendi bulundukları konumdan meşrulaştırmak için yoğunlaştırılmış bir ideolojik mücadele verme ihtiyacı duyuyorlar. Dileyen, kutsal kitapların vazgeçilmez hikayelerinden Habil ile Kabil’i veya İbrahim ile oğlu İsmail’in hikayesini aklına getirebilir. Kurulacak benzerlikleri abartmamak...
Militarizme Karşı Sınıf Mücadelesi (Seçme Yazılar) Karl Liebknecht Çeviren: Alp Tümertekin Belge Yayınları, İstanbul, 2009, 364 sayfa. Yazmaya başlarken, kitabı okurken yaşadığım sancılanmayı anlatmak, Karl Liebknecht’i anlatmak için yeterli olur mu diye düşünmedim değil. Kemal Okuyan’ın da Gelenek’in 71. sayısındaki bir makalesinde “hiçbir zaman teorik bir kimliğe sahip olmadı” sözleriyle adından söz ettiği,...
“Gerçi teori soğuktur, ama insana sıcağın nasıl bulunacağını öğretir.” N.G.Çernişevskiy I. Sunuş veya ön açıklama Başlarken, küçük bir not: Bu yazıda ağırlıkla birinci tekil şahıs kullandım. Böyle bir dil, anlatım kolaylığı sağlamanın dışında bir başka işe daha yarıyor: İleri sürülen görüşlerin herhangi bir kolektifi bağlamadığını, bütünüyle yazarın kendi sorumluluğunda olduğunu anlatıyor. Marksizm, gerek...
Utanıyoruz yani… Tekel işçileri İngiliz edebiyat eleştirmeni Ruskin, özellikle genç şairler tarafından sık sık tuzağına düşülen bir hatayı “patetik yanılgı” olarak adlandırmıştı. Şairin doğa ya da madde karşısındaki duygularını, sanki maddenin bir özelliğiymiş gibi anlatması, cansız nesneleri canlıymış gibi ifade etmesi, kısacası doğayı insanlaştırmasını kastediyordu Ruskin. Örneğin, “ağlayan çayırlar”dan, “zalim geceler”den, “yaslı denizler”den söz...
Karl Marx: Bağnazlık Üzerine Bir Araştırma Edward Hallett Carr Çeviren: Uygur Kocabaşoğlu İletişim Yayınevi, İstanbul, 2010, 367 sayfa. Biyografi yazımını tarihçilik mesleğine dahil etmek gerekiyor. Biyografi yazarı, yazımın nesnesi olan tarihsel kişiliğe dair verileri toplayıp işlerken, belirli bir yönteme sahip olmak zorundadır. Bu yöntemi kabul etmek yahut reddetmek okurun elindedir. Örnek olsun, kişinin kendisinin...
Emeğin Gücü, 1870’ten Günümüze İşçi Hareketleri ve Küreselleşme Beverly Silver Çeviren: Aslı Önal Yordam Kitap, İstanbul, 2009, 288 sayfa. Ana konuya gelmeden önce dünyayı kasıp kavuran bir hastalıkla ilgili bir uyarıda bulunmak istiyorum. Bu öyle bir hastalık ki insanlığı içten içe kemirmekte, umutsuzluk yaymaktadır; öyle bir hastalık ki insan aklını bulandırmakta, iradesini korkularına yenik...