I.Dünya Savaşı enternasyonalizm ve uluslararası örgütlenme için bir çöküş getirmişti. Benzer bir dönüm noktası, bu kez panik yaratmamış olsa da, II. Savaş’ta da yaşandı. 1990’ların hemen başında, galiba bu iki dönemeçten daha da keskin bir viraj alınıyor. Gerçi uluslararası hareketin elinde dağılacak ya da kapatılacak bir enternasyonal zaten mevcut değil, ama bu kez örgütten daha...
Eşiği Atlarken Sovyet Deneyi Gelenek‘in 28. Kitabı’nda, sosyalist demokrasi tartışmalarında olmazsa olmaz bir yer tutması gereken “devrimci durum” kavramı çerçevesinde kimi kısa değinmelerde bulunmuştum. Kavramın önemi, açıkladığı kriz anının sosyalist mücadeleyi içe dönük yüzünden bütünüyle koparan bir kesit olarak ortaya çıkmasından kaynaklanmaktadır. Bu oldukça hassas bir noktadır ve eğer sosyalist mücadele sürekliliği gerektiren bir tavırsa,...
Uluslararası politikada 1940’tan sonra net olan bir nokta var: Artık sosyalizm ve sosyalist ülkelerle mücadelenin sıcak olmayan, daha sabırlı bir biçimini bulma zorunluluğu ortaya çıkıyor. Artık tahrike yönelik olduğu kuşku götürmez olan, istisnasız her gün tekrar eden Çekoslovak ve Sovyet hava sahalarının ihlali gibi yöntemler devreden çıkıyor. Üzerinde durmak gerek: 1949, Sovyet yetkililerinin Amerika Birleşik...
Diploması tarihi, askeri tarih ya da siyasi tarih… Bunlardan herhangi biri merkeze alınarak tarih yazılabilir. Ancak merkeze alınan hangisi olursa olsun, kimi dönüm noktaları ya da kilometre taşları ana iskeleti oluşturmak durumundadır. Bu çalışmada ne yukarıda anılan türden bir tarih yazımı ne de kendilerinden söz etmemenin olanaksız olduğu söylenen ana iskeletin tümünü ortaya dökmek deneniyor....
“Duvarların yıkıldığı günümüzde…” “Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa’daki gelişmeleri büyük bir memnuniyet ve dikkatle izliyoruz. Ancak…” “Doğu Blok’u ülkeleri ile ticaretimizin gelişmesi son derece sevindiricidir.” “ABD ile ilişkilerimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekebilir.” “Doğu-Batı yumuşaması olumludur, ama bu durumdan Almanya’daki işçilerimizin olumsuz yönde etkilenmesine izin veremeyiz.” “Türkiye’nin önemi azalmamış aksine artmıştır” Bu cümlelerin tümünü iktidar ya...
Boris Yeltsin burjuva basınına bir süredir Mihail Gorbaçov’un ve Sovyet halkının başarısızlığa uğradığını anlatıyor, arka arkaya demeçler veriyor, röportajlar yapıyor. Burjuva basını ise Yeltsin’i, Gorbaçov’un en gürültücü ve açık sözlü eleştirmeni olarak tanımlıyor. Onlara göre Yeltsin büyük bir olgunlukla ve uysallıkla reformların gelişimini ve dolayısıyla Gorbaçov’u destekledi, ancak bir sonuç alınamadığını anladığı 1987 yılında ağzını...
Ekonomi-politiğin kökü merkantilizme kadar uzanan serüveni sonlandı mı? Yoksa burjuva biliminin, cennet bahçesinden kovulan bu bilim burjuvaziye yönelik tehdidini yitirmeksizin varlığını sürdürecek mi? Burjuvazinin yükseliş çağında feodal üretim biçiminin tarihsel olarak aşılmış olduğunu göstermenin bilimi olarak en yüksek noktasına ulaşan burjuva ekonomi-politiği, toplumsal yükselişini törelleştirdiği burjuvazi tarafından ihanete uğratıldı. Marx, Kapital‘in birinci cildinde, Ricardocu ekonomi-politik...
Sınıf mücadeleleri tarihi açısından Avrupa tarihi oldukça ilginç bir gelişim çizgisine sahne oldu. İşçi hareketinin nabzı, XIX. yüzyıl sonlarına kadar marksizmin beşiği olan bu kıtada attı; bu dönemde kıtanın en hararetli ülkesi Fransa’ydı. Çok uzun sürmeyen Paris Komünü deneyiminden sonra gözler Almanya üzerine çevrildi. Aynı tarihlerde kıta dışına da taşan hareketlenmeler ilgiyle izleniyordu. Beklenenin tersine...
Dünya sosyalist hareketi Gorbaçov’un SBKP liderliğine gelmesinden sonra ilan edilen glasnost ve perestroyka açılımlarıyla bir sürpriz yaşadı. Başlangıçta bu açılımlar yalnızca Sovyetler Birliği’yle sınırlı gibi görünüyor, Sovyet teorisyenleri sınıf mücadelesi, devlet, devrim, ittifaklar vb. sorunlara ilişkin kavramlar ortaya atmıyorlardı. Derken 88 yılının ortalarında SBKP MK’ya bağlı Toplumsal Bilimler Akademisi “Günümüz Dünyasında Toplumsal İlerleme” başlıklı tezleri...
19. yüzyılda Rusya, Rus aydınları için “büyük ve kutsal bir ana”, Marx ve Engels için ise olsa olsa Avrupa’da düzenin jandarması ya da gericiliğin bir numaralı kalesiydi. Yine de tarihin bir cilvesi olarak ilk sosyalist ülke olma şerefi, “şu köylü” Rusya’nın oldu. Kapitalizmin gelişme dinamikleri hakkında soyut ve evrensel bir model geliştiren Marx, Rusya söz...
İşaret/Notlar
Yükleniyor...
İşaretle
Kapat
Okur Giriş

Parolanızı mı unuttunuz
×
Signup

Already have an account? Login
×
Kayıp Parola

×