Birinci Cumhuriyet ikincisine dönüşürken, piyasalaşma saldırısı ile emek düşmanı uygulamalarda ayağın gazdan hiç çekilmediği yıllarda işçi sınıfı cephesinde neredeyse hiçbir kımıldanma yaşanmadı. Sürecin sınıf düşmanı özellikleri ile ciddi bir karşıtlık yaratan bu durumun nedenleri üzerine çok şey söylenebileceği açık.   Açıklamaların içinde en kolayı, bu yıllarda hükümet olan ve başat özne olarak AKP'nin Türkiye'de bir...
“Sovyetler Birliği neden yenildi” sorusunu yanıtlamak daha zor… Yükselen sınıfın ürünüydü hiç kuşkusuz sosyalizm… Türkiye burjuvazisinin yükselişi ise kapitalizmin alabildiğine çürütücü emperyalist aşamasına denk düşmüştü. Bu yükseliş kendi projesini kimi öncü denemelerden sonra, son derece özgün tarihsel koşullarda ete kemiğe kavuşturdu. Emperyalizmin planlarını bozduğu oranda ilerici, emperyalizmle buluşmak istediği sürece gerici; coğrafyamızın devrimci güçlerine yanaştığı...
  Türkiye’de siyasal rejimin köklü dönüşümlere tabi tutulması nadir görülen bir durum değildir. Hem ülke içinde hem de uluslararası alanda sürekli kriz dinamikleriyle boğuşan bir ülke açısından bu durumun garip karşılanmaması gerekir. Üstelik dünya emperyalizmine son derece sıkı bağlarla bağlı bir ülke olarak Türkiye’nin sermaye birikimi konusunda sık sık çıkmaza düşmesi ve her seferinde kendini...
“Geri geri gidiyor ki dünya, uzun atlasın.” S. Eyüboğlu  Türkiye’de yaşanan büyük dönüşümden sermaye sınıfının payına ne düştü? Birinci Cumhuriyet’i geride bırakırken, devlette büyük bir altüst oluş yaşandı ve yenilenler oldu. Peki egemen sınıf cephesinde neler oldu? Birinci Cumhuriyet’le özdeşleşen geleneksel sermayenin yenildiği, İkinci Cumhuriyet’in AKP sermayesini temsil ettiği söylenebilir mi? Sermaye sınıfı içinde ayıklananlar...
Cumhuriyet’in tarih yazımı her zaman sorunlu bir alan olmuştur. Cumhuriyet tarihinin, özellikle milli mücadele ve kuruluş süreci ile ilgili olan kısmının uzun bir zaman dilimi boyunca Kemalizmin yarattığı “mitler” üzerinden yazılmış olduğu doğrudur. Ulusal kurtuluş mücadelesinden zaferle çıkan ve yeni bir ülke kuran özne olarak Kemalist liderlik, doğal olarak kendi tarih versiyonunu yazdı ve artık...
Türkiye’de neler oluyor? Bu yazının basit bir amacı var: Bu soruyu yanıtlamak için tarihsel bir çerçeve çizebilmek. Bu nedenle marksist tarihyazımında kritik önemdeki kimi kavramlara kısaca göz atmak gerekiyor. Zira Türkiye tarihinin ancak ve ancak Türkiye’nin özgüllükleri ile evrensel gelişim arasındaki ilişkinin sağlıklı kurulması ile anlaşılabileceğini düşünüyoruz. Bu bağlamda nereden başlamak gerekir? Türkiye’de çok cephesi...
“Size bahşedilenle mutlu olmasını bilin. İşiniz cepte. Aile çevrenizden dışarı adımınızı atmayın, hep ana-babanızla, karınızla ve çocuklarınızla kalın. Evin idaresiyle ve eğitimle ilgili meseleleri düşünün. Sizin hayat felsefeniz bu olmalı; zira böyle yaparak uzun süre mutlu olursunuz. Memleket meselelerine gelince, nefesinizi boşuna tüketmeyin. Memleket meseleleri çok zaman ve bütün işçilerin koşullarını kavrayacak çok keskin bir...
Türkiye 2009 yılını konjonktür dalgalanmaları içinde geçirdi. Hatırlanacak olursa, önceki yılın sonları ve 2009’un başları sol zihinlerde ekonomik krizin olası etkileri ve bunlara bağlı beklentilerle belirleniyordu. Ekonomik krizin, mağdur emekçi ve yoksul kitlelerin hareketlenmesini tetikleyeceği yaygın bir kabuldür ve solla sınırlı da değildir. Hatta Marksistlerin krizle devrim arasında ilişki kurmakta gösterebilecekleri hızın, kapitalist egemen sınıfların...
Gelenek’in 23 yıllık külliyatında faşizm analizine adanmış çok az makale bulunur. Binden fazla makale içinde ancak üç-dört tanesi faşizm ile ilgilidir. Bunun bir nedeni 12 Eylül askeri darbesinden sonra faşizmin gündemden düşmüş olmasıdır. Hatta Türkiye solunun bazı kesimlerinin özle biçimi ayırt edememeleri, sermaye ile devlet arasındaki ilişkiyi çözememeleri nedeniyle, her baskı ve şiddet unsurunda faşizmi...
 “Ulusallık sorunu bir dünya devrimi sorunu olduğuna göre, olumlu ya da olumsuz niteliği, ancak dünya devrimine oran ve görecelilikle belirir.” Genel olarak ulusal sorun, Türkiye özelinde de Kürt sorunu daha önceleri defalarca Gelenek sayfalarında, değişik boyutlarıyla işlendi. Ulusal sorun konusunda, konuşan ve konuşabilecek herkes açısından söylenmesi gerekenlerin söylendiğinde ısrar etmek durumundayız. Güncel politik konumlanışların bu...