Profesyonel bilgi üretiminin merkezi olan üniversiteler, gençliğin siyasi pratik ile bilgi üretimi sürecine dahil olduğu, bu süreci yönlendirdiği ve Türkiye gibi bir ülkede kampüs sınırlarının dışına taşan, emek sürecinin parçası haline gelen bir dinamiği barındırır. Üniversitelere bakarken öncelikle Türkiye gençliğinin sosyo-ekonomik yapısına, gençliğin toplum yaşantısındaki karşılığına, emek süreci içerisinde aldığı konumlanışa ve elbette ki üniversite...
Marx Komünist Manifesto’da burjuvazinin dünyayı nasıl homojenleştirdiğini ve nasıl eski üretim tarzlarına ait özellikleri yıkarak kapitalizmi başat haline getirdiğini büyük bir coşku ile anlatır. Buna karşılık Lenin ise Emperyalizm kitabında eşitsiz gelişimin bu homojenliği nasıl bozduğunu, dünyanın farklı bölgelerinde sermaye birikiminin nasıl emperyalizme dönüştüğünü, rekabetin nasıl bir yeniden paylaşım savaşına neden olduğunu ve bunun yarattığı krizin...
AKP’yi tek başına iktidara ve giderek Cumhuriyet tarihinde az görülen bir “uzun süreli” yönetime taşıyan 3 Kasım 2002 seçimleri, pek çok açıdan yeni ve beklenmedik bir olay olarak gerçekleşti. İslamcı siyasal partinin tarihindeki bu ilk “iktidar” deneyimine başka ilkler de eşlik etti. Esasen Cumhuriyet’in 70 yılına damga vuran “sosyalizmli dünya”nın 1990’lı yıllarda son bulması, bir...
Kemalist tarih yazımı CHP’nin temel prensiplerinden olan laikliğin ve “Türk Aydınlanması”nın bir “yobazlık canavarı” tarafından öldürüldüğünü ima ediyor. “Muhalif” cumhuriyet tarihi yazımı ise Türkiye’de laikleşmeyi basitçe mahkum ve inkar ediyor; diyor ki “toplum hiç modernleş(e)me(z)di ki!” İdeolojik ve siyasal planda laikliğin başarıları ve sınırlarının ortaya konulması çabası bu iki anlayışa da sığmıyor. Cumhuriyetin din politikalarının...
Bilindiği gibi Türkiye’de sendikacılık Sadi Irmak’ın Çalışma Bakanlığı sırasında, 20 Şubat 1947 günü kabul edilen Kanun ile resmen başlamış bulunmaktadır. Oysa asıl sendikacılığımız fiilen 1946 yılında yerden fışkırırcasına doğmuş, gelişmiştir. Çok partili döneme geçişimizin gereksinimleri bazı kanun değişiklikleri gerektirmişti. 1938 tarihli ve 3512 sayılı eski Cemiyetler Kanunu’nun 9. uncu maddesine göre: “Aile, cemaat, ırk, cins...
2005’ten bu yana Yurtsever Cephe’nin ve Sol Cephe’nin çok sayıda yerel toplantısına katıldık, hemen her toplantıda daha önce pek tanımadığımız orta yaşta bir erkek katılımcı söz alır ve cephenin ne olup ne olmadığına ilişkin kısa bir tarihçeyi bir tebliğ olarak sunardı. Bu zorunlu kısmın, eksik ve yanlışları bir yana bir kez bile toplantının önünü açtığına...
Uzun dönemde ve mukayeseli bir perspektifle bakıldığında, seçmen davranışlarının iki boyutlu bir politik ajandaya dayalı olduğunu düşünebiliriz: Ekonomi ve ideoloji. İdeoloji, ekonomik açıdan aşikar gibi görünen sonuçları, tersine çevirebiliyor. Örneğin İtalya’da II. Dünya Savaşı sonrası –uzun ve zifiri karanlık faşizm gecesinden kurtuluş- kadın düşmanı faşizmin ideolojik ve kurumsal enkazının geri dönüşsüz biçimde tasfiyesi gerekiyordu. Ve...
Bugünün ve Yakın Tarihimizin CHP’si Yakın siyasi tarihimizin tanığı olan orta yaşlı sol cenah için CHP, bugün sürekli geriye giden çizgisi ile sol adına ilgilenilmeye değmez bir sepete atılmış durumdadır. Bunu biraz da sol-sosyalist çizgimizin saflığının bir dışavurumu olarak yapmak zorunda hissettik kendimizi. CHP, sağa gittikçe yaklaşan çizgisine rağmen, bugün ana-akım seçmenin önünde seçim sandığında varlık...
Başlığa bakanlardan kimileri benim nereye baksam işçi sınıfı ve sosyalizm görme takıntısına sahip olduğumu düşünecek. Başkaları ise belki de derin bir oh çekip, sonunda aranan sınıfın ve siyasetin bulunmuş olmasından mutluluk duyabilir. İşçi sınıfının ve sosyalist siyasetin Haziran Direnişi’nin neresinde olduğunu göstermemi bekleyenlere net bir yanıt veremeyeceğim için üzgünüm. Aslında, herhangi bir obsesyonu olmaksızın “her...
Anayasalar, egemenlik hakkını ve kullanımını, temel hakları ve özgürlükleri, ödevleri, bunların sınırlama koşullarını, siyaseti, devleti, toplum içinde devletin, devlet içinde iktidarın sınırlarını belirlerken, asıl olarak içinden çıktıkları toplumun maddi koşullarını, ilişkilerini ve ekonomi politiğini yansıtırlar. Anayasaların ekonomi politiği, doğrudan ya da dolaylı anayasa hükümleri üzerinden okunabileceği gibi, anayasa koyucu sürecin de içinde bulunduğu anayasal bütünsellik...